
Maç sonunda Rijkaard'ın "maça pozitif yönden bakmamız lazım" demesi, bu beraberliğin ne kadar kötü bir skor olduğunu Rijkaard'ın anlamamış olmasını gösteriyor. Maç sonunda Rijkaard'ın kızgınlığı yüzünden okunuyordu, gerçekten çok sinirliydi. Sinirlenmeye hiç hakkı yok çünkü ilk 11'i çıkartan kendisi. Takıma yanlış taktiği veren kendisi.
2-2'lik skorun dönüşü olması çok zor. Deplasmanda 2 gol atan takım daima avantajlı durumda oluyor. OFK Belgrad ilk maçındada Belaruslu takımla kendi sahasında 2-2 berabre kalıp, deplasmanda 1-0 yenmeyi başarmıştı. Aynı senaryo bizim maçımızda da tekrarlanabilir. İki tane duran toptan yediğimiz goller Galatasaray'ın geçen sezondan beri gelen duran top zaafının hala devam ettiğini ve Rijkaard'ın bunun üzerine çalışma yapmamış olduğunu gösteriyor.
Maçın sonunda Arda'da kendinden çok emin bir şekilde Galatasaray'ın deplasmandan galibiyet ve turla geleceğini söyledi. Takımımızda 11 tane Arda olsa bu belki mümkün olur, fakat şu mevcut kadromuzla çok zor. Bu kadar rahat ve emin bir şekilde konuşmadı Arda'nın maçı küçümsediğini gösteriyor.
Bu tip demeçler Tromso maçı ardından da verilmişti ama gördük ki kimse dersini almamış.
Her ikiside nelerine güvenip turu geçeceğiz diyor anlamıyorum. Sadece taraftarın gözünü boyamak için ve voş vaatlerle dolu demeçleri vermeyi, başkan Polat'dan öğrendiler herhalde.