
Her sabah kalkıp Galatasaray'la ilgili haberlere baktığımda, ilk olarak aynı 4 isim gündeme geliyor, ve hep anlaşmaya "ramak" kala anlaşma olmuyor. Ondan sonra ortaya bir çok isim daha atılıyor, 1.5-2 ay sonrasında yine başa dönülüp aynı isimler yazılmaya başlanıyor. Cocukken izlediğimiz Voltran'Da hatırlarsınız, 5 tane robot aslan ve kaplan birleşir Voltran'ı oluştururdu. Voltra'ında önünde kimse duramazdı. İşte basınımızın Galatasaray Voltranı'ıda her yaz aynı isimlerden oluşur deniliyor, ama bir türlü birleşemiyor, ve robotumuz maalesef kötürüm kalıyor.
Bu isimler:
Jan Polak: Anderlecht'in Çek oyuncusu Polak'ın ismi Baros kulübümüze geldiğinden beri her transfer seznunda anılır. Basının "Galatasaray'ın kaliteli önlibero" olarak arayışında yazılan ilk isim daima Jan Polak. Nedendir bilinmez ama adamı kulübümüze uygun buluyorlar. Basının isimlerden tükendiği bu günlerde,yine Polak dedikoduları başladı (tıpkı 1.5 ay öncesi gibi. Geçen sezonun 6 ayını dizinden geçirmiş olduğu çok ciddi bir sakatlıktan dolayı taraftarların arasında geçiren Polak'dan ne verim alınır? Hem Anderlecht, Galatasaray'a ölcü bile olamayacak bir kulüptür, oranın yedeği Galatasaray'ın anca ilk 18'ine girer.
Tomas Ujfalusi: İsimin yazmak için google'da 3-4 kez "arama" kısmına adını yazarak bulduğumu bu arkadaşımız herhalde Çek olmasından dolayı, her sezon bize bir kere gelir. Galatasaray'da herkesin bildiği beklerdeki sıkıntıları göze alarak yazılan haberleri bir yaz içerisinde, her spor gazetesi bir ay seçerek yazar. Haziran'da Fanatik, Temmuz'da Fotomac, Agustos'da ise Milliyet ve Hürriyet sıra ile kısaca "Uj" demek istediğim bu arkadaş diyelim ki Galatasaray'a gelse, gerçekten çok faydaı olacaktır. Ama ne Atletico Madrid onu bırakır, ne de o Atletico Madrid'i. Basın ÇEKin elinizi şu ÇEKlerden!
Baptista: Gittiği hiç bir kulüpte başarı elde edememiş, ve anlamadığım bir sebepten dolayı da hep Avrupa'nın dev kulüplerinde oynamış bir isim Baptista. Kariyerine bakarsan Arsenaller, Real Madridler, Romalar'da oynamış ama bir türlü kalıcı olamamıştır. İşte bu tür oyuncular tam bizim basınımızın ağzına layık oyunulardır. Çünkü onların da bildği gibi bilhassa 3 büyüklerimiz daima kariyerleri boyunca dev kulüplerde oynamış, ama bir baltaya sap olamamış oyuncuları çok severler, ve daima değerinin üzerinde bir ara vererek transfer ederler. Yunanistan devleri Olympiacos ve Panathinaikos'da aynı bu şekilde oyunculara bayılırlar. Gelirse elbet yararlı olur, neticede ligimiz çok kaliteli bir lig değil.
Deco: Hatırlarsınız Lincoln'den önce Deco vardı. Ama biz kulüp olrak "Lincoln'u yaşından dolayı Deco'ya tercih etmiştik". Hala bu yaşında Portekiz milli takımında ilk 11'de maçlara çıkan bir isim ve gerçekten kaliteli bu ismi kulübü neden bıraksın ki? Hem zaten bizim paramız Deco'ya yetmez. İlerlemiş yaşına rağmen keşke gelse diyorum ama hiç imkanı olduğunu sanmıyorum.