

Evet...2011-2012 sezonu bir masal gibi basladi degil mi, bize bol bol masallar anlatildi..."REYES ve FORLAN" masali ile baslandi, masala adini vermis isimler transfer edilemedi, ardindan "LIVERPOOL" masalini okduduk, inanilmazdi! Her sey o kadar guzeldi ki! Ardindan "PODOLSKI" masali basladi, o masalda huzunle bitti. Bunca masal icerisinde taraftar olarak inanmak istedigimiz bir cok masal var, tabiikide YINE hic biri gercek olmadi...
Dun de bir IBB masali ile basarisizlik destanimiz, bakalim sonu nasil gelecek. Evden ciktik, arabamiza bindik, eglene eglene marslar dinleye dinleye maca gittik, Nike'in ilgisizligine kizip almadigim sari-kirmizi formayi bile aldim gidip. Sonra kosa kosa stada gittik, yerimize gectik basladik bagirmaya. Baktik ki baslangic fena degil, ama dk 20'den sonra Galatasaray gectigimiz sezonu bir anda geri geldi ve isimler farkli olmasina ragmen tipa tip ayni takim sahada karsimiza cikti. Ayni masal gibi, birden bire gecmise geri donduk.
Buyuk umitlerle herhalde Turkiye futbol tarihinde bir kaleciye verilmis en yuksek bonservis verilmis, Uruguay'a Amerika Kupasi'ni kazandirmis, harikalar yaratmis sincap kilikli kalecimiz Muslera yaptigi hata ile "UFUGUMUZU" genisletti, hatirlarsaniz Ufuk'da tipatip ayni hatayi yapmip topu elinden kacirmisti ardindan golu yemistik, ama o maci kazanmistik. Bu mac oyle olmadi....
Felipe Melo herhalde sahanin en iyisiydi, her yere gitti, presini yapti, yeri geldi rakip defans oyuncularini ipe dizdi, ah bir de sut cekse. Bir de YANCI GAZETE VE TELEVIZYONLARIN haberlerine gore birine kafa atmis. Adam A'dan Z'ye her seyi yapti sahada. Ama tek basina yetmiyor.
Selcuk, hani su Turkiye'nin Xavi'si dedigimiz Selcuk, sahada vizildayan bir sinek olarak kaldi. Bir kac kere karsi takimin kulaginin dibine gidip vizildayip onlari rahatsiz etti, ama ardindan kipirdamadi kondugu duvarda yedi saplagi ezildi gitti.
Sagbek de oynasin diyerekten aldigimiz Eboue bir anda Stancu'nun sol kanat oyuncusuna donusmesi gibi, adeta bir transformercasina bri anda sol acik oldu, ama bu transformer'in devrelerde uyusmazlik oldu, oraya uymadi. Bizleri dikkatini sadece uzerine giymis oldugu sari-kirmizi formanin, sarisi ile derisinin kontrast yaparak cekti.
Ujfalusi (dogru yazdim herhalde) sag bekde gayet iyi bir oyun sergiledi, stoperdede ayni sekilde, ama sagda onundeki Colin Kazim, stoperde iken yanindaki Servet, Ujfalus'nin 3'de 1'i kadar oynayamayinca zaten olmadi...
Baros'a top gelmedi, cikarken hakli bir asebiyet yapti. Colin Kazim bir kanat oyuncusu iken, ve sahanin en kotusu iken, Terim'in Kazim yerine Baros'u cikarip, Engin'i oyuna sokup, Kazim'i oyunda tutmasi zaten Terim'in artik her seyden bir haber oldugunuz, oyun analizini beceremedigini belli etti.
Sabri...Yani ne diyebilirim ki... Sabri iste... Her zmanaki gibi kosmaktan baska hic bir isi beceremeyen, ne sut cekebilen, ne orta yapabilen bir futbolcu, sansli cocuk ama hala GS'de oynuyor, kac teknik direktor, kac oyuncu degisti Sabri hala oyunda hem de bu sefer KAPTANDI!
Yani yapilmasi gereken o kadar basit seylerdi ki aslinda... Oncelikli olarak cikar Kazim'i koy Riera'yi, al Eboue'yi sag kanada, sonra Gokhan Zan'i cikar al oyuna Sercan'i olsun bitsin...
Dun beni en cok sinirlendiren, ve bu post'un basligina ilham olan Colin Kazim kardesimizin Galatasaray formasi giymesi beni o kadar uzuyor ki, bir de GS formasi giyip,90 dk forma giymesi, haksiz yere hala ilk 11'de yer almasi. Yani bu adam, adam olsa zaten utanir "yok ben ilk 11" de oynamayayim derdi. Yok yani adamin isi sadece saha disinda gittigi gece kuluplerinde abuk sabuk dans etmek, sapkasini yamuk takmak, gece kulubunden cikinca araba kazasi yapmak falan... artik ekurileri olacak Engin Baytar ve Sercan'ida buldu, bunlarin yaninda da bir de Baros var, bu sene Florya'ya da bir gece kulubu acilir, kondisyon salonun tepesine bir disko topu monte edilir, kazim DJ olur, Sercan ona vokal yapar, Baros ve Engin'de dans eder, kizlari mizlari cagirip eglenir.... Olacak bu... Diskodan farksiz bir Galatasaray, ama en azindan disko eglenceli, ama Galatasaray DEGIL!
Kayahan'in "yine bana husran, yine bana hasret var yine bana esmer gunler dustu" sarkisini bol bol soyleriz, hatta tezahurat yapalim....