Monday, February 7, 2011

Ayhan, Barış, M. Sarp Yoksa Rüzgar Seyrantepe'de Sert ESer....




GAlatasaray uzun zaman sonra istekli bir futbol sergiledi. Maçı izleyen bütün Galatasaraylıların içlerinden "oh be! Sonunda rahat izleyeceğimiz bir maç" dediğine eminim, ama tam rahatladık derken, 75 ve 78'de durum 3-2'ye geldi. Eskisehir'in atmış olduğu ikinci gol öncesi verilmiş olan saçmasapan bir frikik, hakem kardeşlerimizin hala gerekli bilgiye sahip olmadığını gösterdi. Hatırlarsınız, bu frikik öncesinde, Eskisehirli bir oyuncunun arkadan gelip Sabri ile kafa kafa tokuşmasında ki pozisyon, frikik pozsiyonunun aynısıydı. Hakemlerin hatalarından çok Galatasaray'ın futbolunu konuşmak lazım, bazen maçı kazanmak için oynadığınız takım yanında hakemide yenmeniz lazım, Bursaspor karşısında yenemediğimiz hakemi, bu hafta yenmiş olmamız sevindirici.

Turk Telekom Arena'da farklı bir Galatasaray izlediğimiz kesin, taraftarın desteği oyuncuların moralini düzeltiyor, oyuncularla arkalarına aldıkları bu destekle gaza gelip iyi oynuyorlar. Sabri'nin ortasahadaki mücadelesi tartışılmaz, ama ortasaha ortasında oyun kuramayan bir oyuncunun yer alması da çoğu maçta sıkıntı yaratacaktır. Sabri'ye ligin ikinci yarsının başlamasıyla bir haller olmuş, artık şutları nasıl olduysa yerini buluyor, her şutu kaleye gitti, bir şutunu da Cana kaleye soktu. Maç içinde Stancu'nun nerede oynadığını anladıysam Arap olayım... Adam sol kanatta mı oynadı, forvet mi oynadı anlamadım. Ama eğer Hadi kadroda Kewell gibi tam kanat oyuncusu tanınımda bir oyuncu varken, santrafor diye aldığının adamın kanatta oynaması garip. Neill ve Cana yine pozisyonlarını değiş tokuş ettiler, ama Eskişehirspor'un etkisiz oyunundan dolayı çok sırıtmadılar.

Stancu'nun şutları gerçekten çok etkili, ve nerede durması gerketiğini çok iyi biliyor. Ama 70. dk'da oyundan düştü, fizik-kondisyonunu geliştirmesi gerekiyor. Culio'ya söylenecek hiç bir laf yok, hakkikaten tam bir takım oyuncusu, yeri geliyor ileride asist yapıyor, yeri geliyor defansatan top çıkarıyor, bir de bakıyorsun yine ileride, oraya nasıl geldiğini görmüyorsun bile. Hani vampirlerin süper hızı ve kuvveti vardır ya, Culio'da vampir olduğundan bu özellikleri taşıyor. Önüne geçeni de yoruyor. Kewell muhteşem! Tek kelimetle muhteşem!

M. Sarp'sız, Ayhan'sız ve Barış'sız bir Galaatsaray ne kadar iyi oluyormuş değil mi. Ortasahadan ileri top geliyor, top kaybı azalıyor, mantıklı mücadele çoğalıyor, ortasahadaki çark çatır-çatır dönüyor, umarım bunu gören Hagi bir daha bu isimlere ilk 11'de yer vermez. Zaten gördük, M. Sarp oyuna girdi, ortasaha bir oyundan düştü, kendini toparlayana kadar 2 gol yedi.

Yenilen ilk golde ofsayt diye duran oyuncularımızın biraz kural kitabını okuması gerekiyor. Özellikle Hakan Balta kendi kanadını artık tutamıyor, ne haller oldu analamdım ki, doğru ya sigara içiyor Hakan Balta dolayısı ile nefesi kesiliyor. Sigara tüttürürken ki resimleri zaten bunu gözler önüne sermişti. Ama takım da Hakan Balta yerine koyacak oyuncu da yok, Hakan'ın yedek olması için ya Gökhan Gönül'ün ya Sergio Ramos'un ya da Alves veya Maicon'dan birinin Galatasaray'a gelmesi lazım, bunlar da hiç olmayacağına göre Hakan Balta'yı eski haline getirmek için her imkan seferber edilmeli.

Defansımızı çok iş düşmedi, fakat S. Kurtuluş'un yavaşlığı hızlı kanat oyuncuları olan takımlar karşısında büyük sıkıntı yaratır, ama Sabri'den daha yüksek bir teknik kapasitesi olduğu kesin.

Zapata gariban yine 2 gol yedi. Bir tanesi Galatasaray'a olan hıncını bir frikikte toplayan Ümit Karan'ın attığı frikik golü ki bir daha hayatta atamaz, diğerinde ise defansın arkasına kaçan adamı erken sezemedi, ve açısını iyi kapatamadı, Mondragon olsa muhtemelen 1. golü yemezdi, 2. golü de yüzde 50 çıkarabilirdi...

Galatasaray TT Arena'da bir farklı oluyor... İç saha maçlarında ümit veriyor ama deplasmanlarda sezon başından beri tekliyor. Bakalım dünkü takım oyunu bir dahaki hafta tekrarlanabilecek mi...