
Ufuk ve Aykut'un muazzam performanslarından sonra kaleci transferine ne ihtiyacımız var değil mi? Harika performansları sayesinde kalemizde hayatımızda göremeyeceğimiz kadar çok gol gördük. Derler ya futbolun neşesi goldür diye, bizde neşeden çılgına döndük.
Bizi bu kadar çok golle tanıştıran Ufuk ve Aykut'a teşekkür edelim, onların da ellerine birer plaket verelim, ardından kendilerine kibarca kulüp bulmalarını isteyelim. Böylelikle hem onlar rahatlar hem de biz.
Bir Arjantinli transfer edildi ya... Şimdi 1000 tane daha edilir.
Kaleci pozisyonu için yabancı kontejyan harcanması gerekmediğini savunan arkadaşlara da, Türkiye'den maalesef kaleci yetişmediğini, Türkiye'deki kaleci yetenek havuzunun Rüştü'den sonra boş kaldığını söylemek gerek.
Yazılanlara göre Arjantin'in milli kalecisi olan Sergio Romero'ya dikkatimizi çekmiş. Onu transfer etmek için her türlü imkan seferber edilecekmiş. Romero, geçtiğimiz yaz oynan Dünya Kupası'nda, Maradona'nın kalede etrcih ettiği bir isimdi. Yaşıda genç. Fakat yerinde duramamak gibi bir sorunu var. İnsanın gözüne dağnık biriymiş gibi geliyor, hani odasında yorgan bir yerde, çorap bir yerde, kıyafetleri sağ sola saçılmış tipler gibi biz izlenim veriyor. Futbol topunu gördü mü eli ayağı oynamaya başlıyor... Neyse yerinde sabit duran bir kaleciye, hareketli kaleciyi tercih ederim.