Monday, January 31, 2011

Yerli Deyince Akla, Hemen Onun Adi Gelir... Sezgin...Sezgin...Sezgin...



Ara transfer donemi bitti... ya da bitmesine cok az kaldi... Bakalim bu donem icinde rakiplerimiz kimleri almis... Bursaspor Iskocya'nin gol krallarindan Miller'i ve Amerika'nin guclu forvet oyuncusu Altidore'u getirdi, Besitas Almeida, Simao ve Fernandes'i getirdi, Kayserispor Galatasaray'in binbir ugras verip getirmek istedigi Karim Ziani'yi getirdi, hos Rizespor bile Amerika'nin en onemli genc oyuncularindan Freddy Adu'yu getirdi, fenev kimseyi almadi ama her an bir bomba patlayacakmis gibi duruyor, Galatasaray ise Romanya'nin sadece son donemlerde cikis yapan takimlarindan transferler yapti, bir tanesi Culio, tek basina bir sey degistiremeyecek ama takim oyununu katki yapabilecek bir oyuncu, digeri Colin Kazim-ona diyecek laf bile bulamiyorum o kadar kotu ki, kalemize sezon basindan beri yani yaklasik 8 aydir forma giymeyen bir kaleci olan Zapata'yi, forvet takviyesini de yine Romanya'nin `gelecek vaad eden forveti` Stancu'yu aldik ve en onemli transferi gerceklestiremedik, o da onlibero, a pardon Sezgin...Yekta geldi, onu bahane edersiniz ortasahaya transferimiz diye... ama adam onlibero degil... Onliberoyu birak ortasahanin ortasina koydugu zaman beyni bunaliyor. Onlibero diye stoperde daha iyi oynayan oyuncu alan Sezgin'dende zaten, onlibero diye kanat oyuncusu almasi beklenirdi.


Bir Eti reklami vardi ben kucukken, "biskuvi denince akla hemen onun adi gelir ETI ETI ETI" bende bu reklamin aynisini basarili yoneticimiz Adnan Sezgin icin uyarliyorum "Yerli deyince akla hemen onun adi gelir... Adnan Sezgin, icimize ETTI ETTI ETTI"


Galatasaray ara transfer doneminde almis oldugu 4 oyuncudan cok, sezon basinda alip, ara transfer gondermis oldugu yerli futbolcular olan, Ali Turan, M. Batdal, M. Cagiran, S. Ozkan ile zaten beceriksizligini gozler onune seriyor. Iste Galatasaray'in transfer komitesinin basinda olan Adnan Sezgin'in bu bariz beceriksizligi Galatasaray'in bu seneki durumunun en buyuk sebeplerinden. Polat'in Sezgin'le calisma israrini da hala anlamis degilim, herhalde arada "karli bir dostluk"" var. Adnan Sezgin belasindan bir turlu kurtulamadik.

Hagi'ninde ikinci-ucuncu sinif oyuncular uzerindeki israrida sasirtici. Futbolculuk zamaninda adeta saha icinde teknik direktor olan Hagi, sahadan cikip kenara gelince rezalet bir performans sergiliyor.

Saturday, January 29, 2011

UFUK Cok Karanlik... Hemde coooooook....





Ah Ufuk ah, bir degil, iki degil, uc degil, dort degil... Kacinci hatali gol yiyisin bu? Galatasaray takiminda formayi kapmissin, sana guvenilmis kaleye gecmissin, bir kaleci icin en ideal fizige sahipsin, belki Avrupa kapilari sana acilir, belki milli takim... Ama sen ne yaptin... Bunlarin hepsinin elinin tersi ile ittin. Artik bu istediklerine ulasma sansin da kalmadi. Hayatinda onune gelebilecek en iyi seyi umursamadin, kendini kaleciligini gelistirmeye degil, gece hayatina verdin olan oldu. Bu sezon sonunda Galatasaray kapilari bir daha acilmamak uzere sana kapanir.

Galatasaray'in veya Turkiye Ligi'nde mucadele eden herhangi bir takimin, Bursa'da Bursa'ya mac kayip etmesi cok anormal bir durum degil. Netice itibari ile gectigimiz sezon dort buyukleri dize getiren ve sampiyon olan takim, her ne kadar Avrupa'da Turkiye'yi rezil etmis olsa da Turkiye sinirlari icindeki en iyi takimlardan biri. Elindeki oyuncu kadrosu cok kuvvetli, "hoca"larinin ARKASIDA cok kuvvetli. Takimi guzelce okutup-ufletmis, neme lazim nazar falan deger.

Hakemlerimizde o kadar basarili isimler ki, yani Turkiye'deki gibi hakemleri hic bir yerde bulamazsiniz herhalde. Futbolun en geri kalmis, FIFA'daki futbol listesinde en geri kalmis federasyon olan Amerikan Samoa Adasi'nin hakemleri bile bir ofsaytin, ve elin ne zaman verilecegini bilir. Bizimkiler bilmiyor. Miller'in golu oyle bir gol ki, Ufuk'un kalesinde yersiz yapmis oldugu ucusu birakin, bir pozisyon icinde hem ofsayt hem el var! Ve bu gole bir duduk calinmiyor. Futbol kurali neder, ele carpan top avantaj sagliyorsa, el calinir. Ama nerde..... Tabii `hoca`lari hakemlerimizi uyarmis belli. `AMAN` demis `Ne olursa olsun Bursa'ya bir gol attirin` demis. Hakemlerin arkasina siginmak gibi bir niyetim yok, ben Galatasaray'in oynadigi bu oyunla 100 mac yapsa 100'unude kayip edecegi dusuncesindeyim, ama yani bu kadar bariz bir yanlisa da goz yumulmasin. Bu hakeme mac verilmesin, hakemlere puan veriliyor ya acaba bu hakeme kac verecekler. Ikinci yedigimiz gol zaten evlere senlik, dakkika 45 oldugu anda bizim memuz zihniyetli futbolcularimiz `benim mesai saatim doldu haydi eyvallah` der gibisinden oynadi, iste Ufuk'un yedigi golden belli zaten, adam mesaisini kafada bitirmis zaten, o futbolun bir yarisi 45 dk'dir mantigi ile hareket etmis, 1 dakkika gecemeden isinin basindan ayrilmis zaten. Ufuk artik sende formayu kapamayacagini biliyorsun herhalde...

Galatasaray'in ilk 11'ine bakalim. Kalede Ufuk, defansta Sabri-Servet-Hakan Balta-Insua, ortasahada Culio-Baris-Ayhan-Emre Colak, ileri de Colin Kazim. Bu onbiri soyle ozetleyebiliriz...

Kalede kaleciligin k'sinden anlamayan ufuk, defansta yetenksiz sabri ve bu yeteneksiz adam Galatasaray formasi ile 200. macina cikti! Ne kadar acikli bir durum! Onun yaninda takimin tek iyi oynayan ve istikrarli oyunusu Servet, yanida artik futbol oynamaktan adeta bikmis bir tavir icerisinde oynayan Hakan Balta, onun yaninda Liverpool ve Adnan Sezgin kazigi iInsua.

Ortasahaya gelelim, Sag kanatta celimsiz ve kendini yetenekli zanneden Emre, ortada isi gucu numara ve itiraz olan Baris-ki hakeme faulu yediricem diye omuz baglarini mi ne kopardi, onun yaninda artik yasliligindan beyni ve vucudu anlasamayan bir Ayhan, onun yaninda disi kalmamis vampir Culio. Bir de abartilan bir Yekta.

Ileri ucada hayatinda sadece Galatasaray'a geldigi donemde kanattan-devsirme olan Colin Kazim.

Macin suphesiz en kotu isimleri Ufuk-zaten maci o hediye etti, onun yaninda Hakan Balta. Culio'nunda ne kadar sorumsuz bir oyuncu oldugunu aldigi sari karttan gorduk, hakemin gozleri onunde Bursali oyuncuya iten bir karaktere sahip, yani salter atinca gozu karariyor, takimi umursamiyor, kendi dogrusunda hareket ediyor. Takimi her an yanliz birakabilecek bir oyuncuymus megersem, oysa ki fena degil diyordum. Boyle ucuz adamlarin uzerine pahali Galatasaray formasi oturmuyor.

Ikinci yarinin basinda Stancu diye bir isimden bahsedildi... Ya o kimdi? Sadece 2 kere adi gecti sanirim koskoca 45 dk'da. Koskoca 45'dk'da ismi duyulamayan bir oyuncuya 5 milyon Euro verdik. Yine ayni hikaye... Ucuz adama pahali forma veriyorsun, ustelik bu pahali formayi ona vermek icin 5 milyon Euro veriyorsun! 5 milyon Euro, iki Almeida eder Adnan Sezgin! Ama unuttum sen Cana'ya 4.5, Pino'yada 3 milyon vermis, yerli oyuncu Yekta'yada 3.75 milyon Euro vermis bir yoneticisin!

Bu takimi bu sezon Messi ile Ronaldo gelse yine kurtaramaz. Neymis efendim sakatlar cokmus da bilmem ne... Coksa cok... Senin adin Galatasaray, eskiden bu adi duyanlar senin karsinda titerdi, simdi ne oldu? Hic kimsenin ciddiye almadigi, sana karsi oynadigi maclari garanti 3 puan olarak gordugu bir takim haline geldin.

Turkiye Kupa'sinda karsina Antep cikti, o da seni eler. Hadi eledin diyelim, BJK senin icinden gecer. Sen finalide unut Cimbom... Bir zamanlar senin isminle dalgalanan Turkiye artik seninle dalga geciyor. Bunun sorumlulari hoca diye getirdigin teknik direktorlugun `t`sine bile sahip olmayan Hagi, ve Galatasaray'i batirmaya and icmis Adnan Sezgin ve Adnan Polat.

Desteksiz Atinca Boyle Oluyor Iste Pinarcim...




Pinar Argun dun Lig Tv'de yaptigi "Galatasaray Bradley ile anlasti" aciklamasiyla, Turkiye'nin yani sira Ingiltere, Almanya ve Amerika spor gazetelerini bir hayli mesgul etti. Fakat gelin gorun ki az once Bradley'nin Aston Villa ile kiralik anlastigi ogrenildi. Bir spor habercisi olarak, sizlerin isi taraftarlari kandirmak degil-bunu zaten Polat ve Sezgin gayet guzel yapiyor, sizlerin isi tarafatra dogru haberler vermek. Sirf Bradley degil, ayni hikaye Formica'dada yasandi, yok Genoa'ya imza atti dendi, yok Monaco dedi, simdi tekrar Galatasaray deniyor. Desteksiz atip taraftarlari heveslendirmek yanlis, tam da oh be adam gibi bir adam almayi becerdiler diyordum ki Bradley haberini okuyunca moralim bozuldu... demek artik Pinar Argun'ada guvenemeyecegiz.... Guvenecek kim kaldi?

Bunuda Kacirdiniz Bravo




Yine beceriksiz Adnan Sezgin elinden buyuk baligi kacirdi. Dun haberleriyle heyecanlidigimiz, ve takimimiza hakkikaten cok katkili olabilecek bir isim olan Michael Bradley'i Aston Villa sezon sonuna kadar kiraladi. Sezon basindada beceremedikleri bu transferin ardindan Cana gelmisti, bakalim bu sefer kim gelecek, bakalim hangi 3. sinif oyuncuyu kulubun kapisindan sokacaklar. Transferde adi gecen oyuncular arasinda en kalitesiz olanini alip kulube sokan Sezgin artik bu isi biraksin! Haldun Ustunel'in getirdigi oyunculara bakin! Kimileri belki tabii Aston Villa'ya gidcek, Ingiltere varken Turkiye'ye mi gelinismis diyebilir, oyuncu tabii Ingiltere isteyecektir diyebilir, ama sen transfer komitesinde yer aliyorsan, senin isin bu oyuncunun aklini celmek ve kendi kulubune getirmek. Hadi bulun bakalim, sunun surasinda transfer sezonunun bitmesine 2-3 gun mu ne kaldi... Bu saatten sonra gelecek adamdan ne hayir gorebiliriz. Hadi gibin yine Romanya'dan milyonlarca Euro'lari dokup, ederi-etmeyecek paralarla adamlar alin. Hagi'de zengin olsun, Becali'de, Sezgin'de.. Rahatlarsiniz!

BIR ISIDE BECERIN ARTIK! YETER YA! KACAN KACANA!

Timsah mi Aslan mi?



Aksam ki mac hakkinda yorum yapmayacagim, youtube'dan aldigim video zaten maci kazanmak icin ne yapilmasi gerektigini gayet guzel anlatiyor. Takim halinde organize, ve yardimlasarak oynarsak timsahi yeneriz.

GALATASARAY'I IMHA PLANI FAZ 2 VE FAZ 3




Galatasaray'in imha semasini daha once bazi oyunculari gostererek cizmistim. Bu semadaki her sey benim sahsi fikrime dayanarak yazmis oldugum seyler, tabiikide komplo teorilerine dayanrak degil, eglence olsun diye.

Arda'ya bir turlu dogru teshisi koyamana cok `sagliksiz` `saglik` ekibimiz, Arda'nin sezonu kapatmasina yol acabilecekmis. Kendisine bir cok kez konan pubis teshisini surekli olarak yalanlayan, bu sakatligin fitik dolayisi ile oldugunu soyleyen sagliksiz saglik ekibimiz, Arda'yi ta Almanyalara gonderip orada muayene ettirmisti. Sonuc olarak yanlis muayene yapildigi ortaya cikti, ve bu sefer Galatasaray'in resmi sayfasindan sakatliginin pubis oldugu aciklandi.

Milyon Euro degerinde adamlari, onlara mudahale edecek seviyede bilgileri olmayan insanlarin ellerine teslim etmek, pahali aracinizi valeye teslim etmek gibi bir sey. Vale alir arabay gozunuzun onunde sakin sakin kullanir, ama bir otoparka girsin var ya arabayla yapmadigini birakmaz, gazi kokler, spin attirir, arabanizi geri istediginizdede gayet kibar bir sekilde size teslim eder. Bizim doktorlarimizda vale mantiginda, yonetimin gozu onunde oyuncunun hic bir seyi yokmus gibi gosteriyorlar, ama bir oyuncuyu ellerine birakiyorsunuz, ardindan iyilestirilmemis buluyorsunuz.

Simdi korkum Baros'unda bu saglik ekibinin elinde olmasi. Baros'da ligin 6. haftasindan beri cok az mac oynadi, az mac oynamis olmasina ragmen hala Galatasaray'in en skorer oyuncusu. Bu saglik ekibiyle daha nereye kadar? Oysa ki ne buyuk umitlerle getirmistiniz degil mi Ankaragucu'nden bu saglik ekibini... Birinci ligde olmasi bile hala supriz olan bir takimin git saglik ekibini getir, 100 kusur milyon Euro'luk takimini onlarin eline emanet et... Olmadi...

Friday, January 28, 2011

I WANT YOU FOR THE GALATASARAY MIDFIELD*




* Galatasaray ortasahasina seni istiyorum.

1. Dunya Savasi sirasinda Amerika Hukumeti, vatandaslarini orduya cagirmak icin bir kampanya duzenler, ve bu kampanya icin bir poster hazirlanir. Bu poster hepimizin bildigi, gordugu ve Amerika ile ozdeslestirdigi posterdir. Posterin uzerinde sapkali, mavi ceketli, kirmizi papyonlu. Amerikan bayraginin ogelerini simgeleyen beyaz sakalli bir adam vardir, parmagi ile vatandasi gosterir ve sunu der "I WANT YOU FOR U.S. ARMY", yani Amerikan Ordusu icin seni istiyorum der.

Dun ortaya atilan bir transfer iddiasi, Adnan Sezgin'in kedi olali bir fare tutabilecegi cinsten bir transfer. Lig Tv'de guvenilen muhaberilerden Pinar Argun'un, Ssezon basindada pesinde kostugumuz Amerikali ortasaha oyuncusu Michael Bradley transferinin gerceklesmis oldugunu haberi geldi. Bu haber gayet guzel bir haber. Galatasaray'in ortasahasina gerekli dinamikligi kazandiracak isim olur Bradley, teknik kapasitesi kisitli olsa da Mustafa Sarp, Lorik Cana, Ayhan Akman, ve Baris Ozbek'den kesinlikle daha iyi bir oyuncu. Macin basindan sonuna kadar hareket halinde, defansada yardim eder ileriyede. Ingilizlerin box-to-box dedigi, yani ceza sahasindan, ceza sahasina oynayacan bir oyuncu.

Tabii bu transferin, gerek Adnanlar icin de onemi buyuk, cunku bu son transferi de kotu bir oyuncu alarak yaparlarsa o zaman pacayi kurtaramazlar ve tepkiler buyur. Hem Galatasaray'in hem de Adnanlarin Michael Bradley'e ihtiyaci cok buyuk.

O Antep'cim Sen Mi Geldin... Lafimi olur... Al bu Senede Tur Senin Olsun..



Galatasraay Turkite Kupasi maclarini ite-kaka kazanarak bir ust tura yukseldi ve 8 takim arasina girmeyi basardi. Cekilen kuralar sonucu maclar 2 subat ve 2 mart'da oynanacak.

Gectigimiz senelerse Sivasspor ve Antalyaspor tarafindan kupa tarafina itilen Galatasaray'imiz bu sene yine cetin cevize denk geldi.... Bu cevizi rahat rahat kiramayiz. Besiktas'dan sonra cikacak en zorlu ekip cikti karsimiza. Bence Avrupa defterini kapattigimiz bu eslesmeyle bariz oldu. Insallah beni yaniltirlar, ama pek sanmiyorum. Ligin en kolay takimlarina dahi cok rahat mac kayip edebilen, ilk 4 degil, ilk 5 hatta ilk 6'nin bile ardinda kalmis bir takimimiz var. TT Arena gaziyla cikip her maci kazanamayacagimiza gore.... Bizi bu hale getiren, ve takimimizi gunden gune kuculten yonetime artik birilerinin yeter demesi gerekiyor, olur da turu gecemezsek bu duru Polat ve Sezgin'e taraftar cok sert bir dille diyecektir.

Wednesday, January 26, 2011

1-2-3 Olsun! Adnanlar ve Hagi Istanbul'dan Duysun! Her Birine Birer Tane Kapak Olsun!





Katar'da devam eden Asya Kupasi'nda mucadele eden Avusturalya, dun Ozbekistan ile yarifinal karsilasmasi oynadi ve 6-0 biten macta takiminin ilk golunu atan isim oldu. Hagi ve Adnanlarin kovmak istedidi, uzerine adam getirdigi Harry Kewell Avusturalya'nin su anda turnuvadaki en cok gol atan oyuncusu. Kewell golleri attikca Hagi ve Polat'in kalbine iniyordur herhalde, netice itibari ile iyi performans sergileyen bir isimi kulupten gonderirsen kabak senin basina patlar! Patlasa da akliniz basiniza gelse ve sacma-sapan transferlerle ugrasmasaniz. Kewell'in yerli cakmasi Yekta, yabancisi cakmasi Culio'yu getirdiniz. Tamam Culio iyi bir performans segiliyor ama Kewell'in yaninda Culio sahaya cikmaya utanir! Yekta zaten Kewell'la birlikte antrenman yapmak icin can atiyordur, ondan ogreneceklerini gun gibi bekliyordur.









*videolar sporx'den alinmistir.

Hangisi?



Dun Galatasaray'in Nike ile olan flortune dahir bir entry yapmistim, bu entry'yi yaparken kaynak almis oldugum, fakat ismini yazmayi unuttugum http://galatasarayformalari.blogspot.com/ adresli, benim surekli takip ettigim blog sitesi cok ciddi bir bildiri yayinlamis. Bildirisinde Galatasaray'in Nike olan anlasmasindan, Adidas ile olandan en az 2 kat daha buyuk gelir gelecegini yazmislar.

http://galatasarayformalari.blogspot.com/ adresli blogun konu hakkinda ki aciklamasi soyle.

"
Bombayı patlatıyoruz. Kesin olarak Nike gelecek sezondan itibaren sportif ekipman ve forma tedarikçimiz. Adidas ile olan anlaşmanın fesih sebebini de ilk defa biz yazıyoruz. Buyrun bakalım;

Nike çok yüksek bir teklif ile bize geldi, Adidas'ın verdiği paranın tam 2 katını teklif ettiler (yaklaşık 3-4 milyona geliyor yıllık, uzun vadede çok büyük para). Ancak Adidas ile olan sözleşmenin devam etmesi ve Adidas'ın iptale yanaşmaması problem çıkarttı en başta. Fakat Nike sözleşme iptal tazminatını da ödemeyi kabul etti. Teklif edilen yüksek tazminat Adidas Türkiye'nin gardını düşürdü. Alan razı, satan razı şekli...

Kısacası Adidas ile olan sözleşmenin sonlandırılma sebebi Nike. Çok büyük bir anlaşma bedeli ve tazminat ödemesini de kabul etmeleri sonucu Galatasaray Kulübü dünkü fesih bildirisini yayınladı. Adidas'tan yıllık 1,5-2 milyon euro arası elde ettiğimiz gelir, Nike ile 4 milyon euroya çıkacak.

Nike'ın bu kadar hevesli olması ve bu kadar büyük paralarla gelmesi, formalarımızın ne kadar kaliteli olacağının işaretidir. Benden söylemesi."

Yani anlasilan duz-kalip ve ozensizce hazirlanan, Adidas formalara bu sezon son veriyoruz, tabii formalarimiz belki Galatasaray'in onayladigi tasarimlardan dolayi cirkindir, ya da Adidas'in dizayner grubu daha iyisini yapamadigi icin. Nike daha iyisini yapabilir mi? Bu sa bir soru isareti. Onemli olan Galatasaray'a has tasarimlar cikartmak. Adidas bu isi son 5-6 sene icerisinde bir kere 100.yil forma fiyaskosu, bir keresindede bu sezonki Aslan formasiyla yapmistir, geriye yapilan butun tasarimlarin sadece diger takimlardan kopyalanmis formalar.

Monday, January 24, 2011

Yeni Bir Vampir Daha mi?




Galatasaray bu ara vampirlere merak salmis olacak ki, Transilvanya bolgesinin takimi olan Cluj'dan bir oyuncuyu daha gozune kestirmis. Bu oyuncu Gabriel Muresan. Gabriel Muresan onlibero, ve `Karpatlarin Gerrard'i" lakabina sahip bir arkadas. Tabii burada anlamadigim bir sey var, o da onlibero olan bir oyuncunun nasil Gerrard'a benzetilebiliyor olmasi, Gerrard dedigin adam defansif degil, ofansif bir ortasaha oyuncusudur. Gabriel Muresan, kariyerinin bir noktasinda futboldan az para kazandigi icin, Almanya'ya göç edip orada düz işçi statusunde calismis.

28 yasinda olmasina ragmen sadece 3 kere Romanya milli takim formasini giymis bir adam. Yani kisacasi Galatasaray'da oynayabilecek kalitede bir oyuncu degil, Rumen alacaksan, milli takiminda forma giymis bir adam alacaksin. Hem bu kadar az milli macta forma giyen bir oyuncu ki Romanya'nin en buyuk takimlarindan birinde oynuyor, nasil oluyor "Karpatlarin Gerrard'i" lakabini aliyor?

Nike mi Olacagiz?







Adidas ile sponsorluk sozlesmesi bitecek olan Galatasaray'in, Nike kapisini calmis. Soylentilere gore Galatasaray Nike ile gayet guzel bir sponsorluk anlasmasi imzalayacakmis. Belki Nike olursak, Adidas gibi her takimin giyidigi formalarin kopyalarini degil, Galatasaray icin ozel tasarlanmis formalar giyeriz. Tabii fiyatlari, adeta altin fiyatlari gibi yukselmekte olan Adidas formalarin, sponsor Nike olunca artacagi kesin.... Zaten 80-90 TL para vererek forma alabiliyoruz, simdi 100'un uzerine cikacaktir. Alim gubu bu kadar dusuk olan bir ulkede, formalari nasil olursa bu kadar pahali yapabiliyorlar anlamiyorum.... Biz formalari aliyoruz, aliyoruz ama kulupte para yok.... Herhalde butun para;ar Adnan Sezgin'in oyuncu arayis yolculuklarina harcaniyor...

Bir Stad Vaad Etmistin Bana Ustu Acilip-Kapanan




Adnan Polat'in laf uretmekte ne kadar basarili biri oldugunu, baskanliga gelisisinden beri vermis oldugu basin toplantilarindan ve demeclerden anlamis olduk. Tam bir politikaci edasiyla verdigi sozleri tutmanayan bir baskan oldugunu da artik ogrendik. Baskanliga geldiginden beri, agzindan TT ARENA'dan baska bir laf cikmiyor-ay pardon ALI SAMI YEN SPOR KOMPLEKSI TT ARENA STADYUMU. Stadin insaati tamamlandi, zaten gorevi ustlenen hukumette olsa, ortada kagit anlasma uzerine atilmis imzalar varsa, yapmak zorundadir, hem de sozlesmede yer alan her maddeyi gerceklestirmek zorundadir. Iki partinin aralarinda anlasip, cikarttigi maddeler olabilir. TT ARENA Stadyumunun uzerine acilir-kapanis olacak diye ballandiran Adnan Polat, TOKI'ye bu tavani yaptiramamis, ardindan "Galatasaray bunu kendi imkanlari ile Mayis'da yapacaktir" demisti, bakin simdi ne diyor, "Inceledik ve hic bir buyuk takiminin stadyumunun tavaninin acilir-kapanir oldugunu gormedik. Yani açılır-kapanır davası kapandı. Bu cok maliyetli bir is" evet, bunu Hurriyet gazetesinden yapmis oldugu bir roportajda soylemis kendisi, roportaji yapan gazeteci de yazmis. Oysa `hic bir buyuk takim derken`, stadin acilis macini yapmis oldugu Ajax takimini hic dusunmemis olacak, Ajax degil mi stadyumunun uzeri acilir kapanir olan? Ah be Polat, istemeden ne potlar kiriyorsun.

Reklamlarinda dahi bu stadin tepesini acilir-kapani olarak gosteriyorsun, stadyumum kendi logosunda dahi bu tavan mevcut. Gel gor ki, sen yine bir seyi vaad ettin, yine yapmadin! Bu kirmis olddugun kacinci sozun? Ya yalan soylemeyi birak, ya da kulubunun mali kapasitesini bilerek aciklamar yap. Sadece oy sevdasina biz taraftari uyutma.

Tam Adnan Sezginlik Hareketler Bunlar...




Bugun Fransa'nin Parisien gazetesi, Galatasaray'in Kallstrom'e 4 milyon Euro'luk bir teklif goturdugunu yazmis. Inanmasi guc degil cunku Adnan Sezgin gibi bir adam, en ederi etmez adama 10 milyon verir ama en eder adama 8 milyon vermez. Kendi kafasinda dogru buldugu oyunuclara milyon Euro'lari dayiyor...

Tabii bu tarnsferi yaparken Adnanlarin unuttgu bir sey var, Yekta'ya 3.75 milyon Euro, Stancu'ya 5 milyon kusur Euro verdin, bu ikisindende kat kat daha iyi olan Kallstrom'e nasil olur da bu ikisinin ortasinda bir transfer rakkami onerirsin? Kallstrom dedigin adamin su andaki pazar degerie 9 milyon Euro, bu da demek ki 12-13 milyon Euro'dan asagiya alamazsin. Adamin ancak ikiye boleceksin, bir yarisini oynatacaksin ki o paraya alabilesin. A benim Adnanin vay sana yavrum vay, sen dort milyon Euro'ya ancak stoperde daha iyi oynayan onliberoyu alirsin...

Bukres-Metin Oktay Tesisleri, H10 Sefer Sayili Ucak Ne Zaman Kalkacak?




THY buyuk kuluplerin resmi tasiyicisi sponsorunu aldi, hemde cok buyuk paralar sacarak, adamlar Manchester United ve Barcelona'yi ucuruyor daha ne olsun. Ucaklarin konforunu dusunemiyorum...

Neyse Hagi'nin Galatasaray'a gelisi ile, Bukres-Istanbul futbolcu trafigi bayagi yogunlasmis durumda. Bu yogunlugun ardindan, Romanya'dan direk Florya Metin Oktay tesislerine THY ile anlasip bir ucak kaldirsak, hem havaalani ve Metin Oktay Tesisleride birbirine cok yakin, oraya inen, oraya da iner.

Hagi, yine aklina bir Rumen oyuncuyu takmis. Steau'dan tanidigi ve gencler arasinda en cok guvendigi Eric Bicfalvi isimli genc ortasaha oyuncusunu transfer etmek istiyormus. Bicfalvi 1988 dogumlu, artik futbolun `genc` oyunculari arasindan cikacak olan bir oyuncu. isvec asilli bir Rumen olan bu arkadasimiz Romanya 21 yas alt milli takiminda 12 kez forma giymis, ortasahanin ortasinda oynuyormus, degeri de 600 bin Euro. Cok ucuz tam Adnan Sezgin kalemi bir adam, buna da Culio, Pino ve Zapata'ya verdikleri gibi sezonluk 500-600bin Euro para verirler, alirlar... Tabii kontejyan acmalari gerekir.

Bu Tipi Gözüm Bir Yerden Isırıyor Ama...




Bilgisayar ve konsol oyunlarına çok meraklı bir kişi olarak Emre Çolak'ın maskeli halini görür görmez, kendisine son zamanların en başarılı oyunlarındna biri olan, Assassin's Creed oyunundan bir karakterin yakıştırmasını yaptım. Bakalım sizede benimle aynı fikirde olacakmısınız.

Oyunda yaralandığınız zaman gittiğini doktolar var, Rönesans çağında geçen bu oyunda, doktorların enteresan bir maske ile dolandığını görüyoruz. Bu maske, o zamanlarda gaz maskesi olarak kullanılır, kimi solunum yolundan geçen hastalıklara karşı bu maskeyi takarlarmış.

Emre'de kendisine büyük gelen bu maske ile oyundaki doktorların aynısı olmuş... O doktor resmen oyundan çıkmış, Galatasaray formasını sırtına geçirmiş, sahada oynuyor...

"Sende mi Brutus..."







Roma'nin en buyuk hukumdari Sezar, Brutus'un onu bicaklamasiyla olmus, ve "sende mi Brutus" demis. Bunu derken ihaneti kastetmis, en guvendigi, kendine en yakin gordugu insanlardan biri olan Brutus'un onu oldurecegini hic dusunmemis. Tarihte bir cok ornek var, kimi hanedanlarda kardesler, koltuk sevdasina kendi kardeslerini oldurmusler. Ornek bol. Iste bu orneklerden birine dun oynayan Galatasaray-Sivas macini da ekleyebiliriz. Sivas, fenevden adeta kovulan Servet'i almis, ona sahip cikmisti, sonra Galatasaray'a satti. Servet'in Galatasaray'a maliyeti ise 650 bin Euro'ydu. Dun ancak tesaduf bir golle mac kazanilir gozuyle izledim maci, ve nitekim de boyle oldu. Hic dusunemeyecegimiz bir isim, hic dusunemedigimiz bir sekilde gitti golu atti. Servet'in rovesata golunden sonra bu golde cok suprizdi, cunku bir santraforun tam olmasi gereken noktada, tam yapilmasi gereken vurusu gerceklestirerek atti golu.

TT Arena'da oynanan lig macindan galibiyetle ayrilmak sevindiridi. Stadyum 25 bin biletli, ve 20 bin kombine sahibi varmis. 45.000 kisi, 105 desibelin uzerinde ses cikarmis, bunun uzerine 7,650 kisi daha gerlise stad ful olur ve maclar cok daha coskulu gececektir. Taraftar bu macta yonetimi protesto etmeyi degil, takima destek vermeyi secti. Yeri gelince Polat'i protesto eden eelstiren adamlar, Polat'a karsi tepkisiz kalmasi da komik bir durum. Takimi desteklemek her seyden onemli bunu da gerceklestirdiler.

Ilk 11'imizde Yekta'yi gormek beni sasirtti. Neticede 2 gun once transfer olmus bir oyuncunun hemen ilk 11'e monte edilmesi alistigimiz bir durum degil. Emre Colak'in ilk 11'de olmasi yanlisti, ortasaha da Baris, Ayhan ve Emre Colak olursa tabiikide o takimda ureticilik, yaraticilik beklenmez. Bu oyuncular anca mucadele edip top keserler, yoksa forvete destek konusunda basarili oyuncular degiller. Baris pas atamaz, top suremez, Ayhan zaten artik hic bir sey yapamiyor, Emre Colak'da her seyi yapabilecegini dusunup hic bir sey yapamayan cins oyunculardan. Stoperde Cana-Servet ikilisi yine cok basarili bir mac cikardi. Tabii Cana, ona guvenilip kadro kurulabilinecek bir oyuncu degil, her mac sari kart alma riski var, ki zaten bu mac aldi ve haftaya yok. Neill'da gelmezse stopere kimi koyacagiz bakalim. Hakan Balta eski gunlerini aratir cinsten oynuyor, hele cok guzel topu cekip ceza sahasi icerisinden bir vurusu var aman Allah'im daha kotusu olamazdi, her ne kadar sag ayagiylada vurmus olsa az daha taca gidecek bir toptu. Sabri bildigimiz gibi. Culio cok basarili bir oyun sergiledi. Yekta ilk yariya tutuk basladi, ama macin sonlarina dogru acildi. Fakat Galatasaray'da ilk 11'de oynayabilecek kapasitede bir oyuncu degil, ancak yedek bekleyebilir. Colin Kazim'da didindi ama forvet oyuncusu degil, onu kanada koymak lazim. Stancu cok zaman almadi ama surekli kaleyi dusunen bir zihniyeti oldugu ortada, umarim Pino gibi sadece kendi istatistigini yukseltmek icin kaleye top gonderen cins oyunculardan degildir.

Macin en iyi isimleri Servet, Cana ve Culio idi. Zaten son 3 mactir bu adamlar fiks oldular.

Takimin onlibero eksikligi hala ortada, transfer yapilmasi sart, yapilmazsa bu takim dokulur. Zaten ortada kotu bir oyun sonucu, tesaduf eseri gelmis bir gol var. Yoksa organize hic bir atak yok, ortasahamizda hic bir hareket yok, sadece top kaybi var. Oraya konacak adamin cok iyi olmasi lazim ama artik cok gec oldu, bu saatten sonra gelse gelse kim gelir ki? Kendini kanitlamis bir isim gelmez, ancak "genc ve yetenekli, ve ucuz maliyetli" bir oyuncu gelir.

Galatasaray'in dunku oyunu kesinlikle goz doldurmadi. 45,000 kisiyi adeta uyuttular. Tesadufler eseri bir gol atildi. Yoksa Baris'in asist yapmasini birakin attigi pasin yerine gitmis olmasi bile bir tesaduf. Santraforun olmasi gerketigi noktada bir stoper Servet'in o sirada bulunmus olmasi da bir tesaduf. Stadin daha cok dolmasi lazim, bunun icinde ortada adeta bir resital havasinda oynamasi gereken bir Galatasaray lazim, cogu kisi sinir-strese girmek icin kalkip stadyuma gitmek istemez.

Sunday, January 23, 2011

Centilmen Baskanimiz Canaydin'in Heykeli Acildi.





Merhum Ozhan Canaydin baskanimizin heykeli Levent semptinde acildi. Allah rahmet eylesin Ozhan Baskan.

S.S.S.





Galatasaray'in Sivas'a hic bir zaman sansi yaver gitmiyor. Sivas ile cok onemli maclarda karsilasiyoruz, ve nedense hep puan kayip eden biz oluyoruz. Daha destur "sezona basladik oooley biz harikayiz, superiz, muhtesemiz, karsimizda kimse duramaz, formamizdaki aslan var isirir, korkun bizden, GRRRRR" derken, HOOOP Sivas yendi bizi. Boyle bir sezon baslangicinin ardindan zaten iyi bir sezon gecirmemiz beklenemezdi. Hatirlarsiniz bizi evvelki sene kupadan da elemislerdi... Anlayacaginiz belali rakiplerimizden biri. Sivas deplasmanlarinda daima zorlaniriz. Belki "we ARE Galatasaray, We ARE TT AREna!" gazi ile cikar, kazaniriz. Tabii oynamis oldugumuz ne Ajax, ne de Antalya maclari bize pek hos bir goruntu sergilemedi. Sivas'da bizi cok sever, onlara hep moral veririz. Sivasspor'un logosunu terbiyemizi bozmadan yukaridan asagi okuyalim, S.S.S., yani "SIVASSPOR SIZI SEVIYOR".... Hakkikaten de seviyor...

Bakalim transferlerimizden hangileri forma sansi bulacak. Bu macta Colin Kazim ve Culio disinda bir transferimizin oynayacagini sanmiyorum. Kaleci Zapata nereden baksaniz 6 aydir topa dokunmamis, karpuzlarla poz vermis, manavlik yolunda ilerliyor, Yekta hazirlik donemi gecirdi, ligin ilk yarisinda her macta forma giydi o hazirdir, Stancu'da ayni sekilde oynadi hazirdir ama daha takima alismis degiller. Yekta'yi Ayhan veya Baris yerine ilk 11'de gormek, sag kanatta Aydin veya Sabri yerine Colin Kazim'i gormek, forvette Stancu'yu gormek isterim bakalim ne olacak.

Saturday, January 22, 2011

Polat ile Iyice Unutulan Renklerimiz




Sar-kirmizi forma nerede Polat? Biz ne somonuz, ne altin rengi, ne pembeyiz, ne bej, ne moruz, ne turuncu! Biz Sari Kirmiziyiz!

Yekta `hayalini kurdugum formayi giyecegim` aciklamasini yapti ya, acaba hayalinde somon/pembe veya altin/bej forma giymek mi varmis, yoksa parcali sari-kirmizi mi?

Yeni transflerimiz bu resimlerle sayfadan tanitiliyor. Forma satacagim diye iyice bizi renklerimizden uzaklastiriyorsunuz yonetim!

Katar'dan Sevgilerle



Rusya'dan Sevgilerle adli James Bond filmini eminim cocuklugunda Star Tv'de Pazar gunleri, Parlaiment Sinema Kusagini bekleyen arkadaslar izlemislerdir. Hatta bu filmin bir kismi Istanbul'da gecer. Filmin ismi de kitap da Rusya'dan James Bond'a gelen tehditlerinden elealinarak konusmutur. Filmin posterinde Bond'un 4 ayri kare icerisinde, 4 ayri ama birbirini takip eden resmi vardi.

Iste Harry Kewell'da su anda Katar'da oynana Asya Kupasi'ndan Polat'a attigi gollerle ince ince mesaj gonderiyor, `ve ben hala buradayim, ama ben dondugumde sen olmayabilirsin` tepkisini ortayakoyuyor adeta. Muhtesem goller atiyor, Avusturalya'nin basarili performansinda en buyuk pay sahiplerinden bir tanesi. Dunde Irak'a uzatmalarda attigi gol ile Avusturalya'yi yari finale tasidi.

Polat! Eminim bunlari duyuyorsundur, okuyorsundur, izliyorsundur, elindeki en iyi yabanci olan Kewell'i hala gonderme planlari icindesin! Adamin gondermek icin gittin Culio'yu getirdin! Tamam Culio'da iyi ama hic kimse Kewell'in yerini tutamaz! Taraftarin gonlundeki, taraftarin formayi tek hakkettigini inandigi ismi sen bir kalemde silmeyi dusunuyorsun! Kewell gitse de izi kalir! 55bin kisi Kewell adini senin haykirarak o stadi inletir! HARRY HARRY KEWELL! HARRY HARRY KEWELL!

Zapata... Senin adin Rufay Degil ki (?)



Zapata haberleri hakkinda okudugumuzda kendisine Rufay Zapata dendigini cok goruyoruz, ama asdamin aslinda adi Robinson. Simdi Robinson, Romencede Rufay mi oluyor? Yok canim oyle sacma sey mi olur.

1994'de garip renk cumbusu kaleci kazaklarinin moda oldugu zamanda bizim Zapata henuz 16 yasinda bir arkadamis, o herhalde goz rahatsiz edici derecede olan renkli kaleci kazanklari ona kaleciligi cazip gostermis. O sene oynana dunya kupasinda Nijerya'nin kalesinde oynayan Peter Rufai o zaman ona idol gibi gelmis, ardindan 1998'de Fransa'da artik kaleci formalarinn cafcafli olmadigi zamanda 20 yasinda izledigi Peter Rufay'in adini arkadaslari Zapata'ya uygun gormus.

Bizim Turkiye'mizdede boyle bir arkadasimiz var, fakat o idolunun ismini degil, adeta cismini benimsemis. Belki ikinci benliginde Omer kendisinin aslinda Bartehez olduguna inaniyordur, belki uyurken Fransizca falan konusuyordur.

Neyse Zapata'nin bu hikayesini buradan anlatmak istedim... Kalemizde Rufay diye bir arkadas gorurseniz sasirmayin, o bizim Zapata.

Stancu O Kedi Değilmiş...




Yeni transferimiz Stancu için bir "kedi" lakaplıdır, ve bu lakabı narin karakterinden alır diye yazılar çıktı, bir yandan da lakabının "tomcat" olduğu, ve "cat"i gören herkesin cat'in Türkçe karşılığı kediyi anında Stancu'ya lakap yaptığı görünüyor. Ama aslında ona TOMCAT deniyormuş, hani savaş uçakları F-14 Tomcat'ler var ya... .İşte Stancu onlardan. Hedefe kitlendi mi imha edermiş... Daha izleyemedik.. İzleyeyim, kedi cat mi yoksa F14 Tomcat mi göreceğiz...

Friday, January 21, 2011

Özünde Stancu




Stancu'nun Galatasaray'a transferi ardından Romanya'da çok ses getirdi. Romanya'nın "yeni Mutu'su" olarak anılan Stancu, bazıları tarafından da "5 mılyon Euro etmeyecek", "abartılı" bır forvet olarak konusuluyor. Romanya'da sadece 150 bin dolara oynayan bir oyuncuya, Galatasaray'ın senelik 1.5 milyon Euro verilmesi de, bu paranın Stancu'ya verilmesinin mantıksız olduğu şeklinde yorumlanıyor. Videolarındada görüldiği gibi kendi başına poizsyon yaratacak bir oyuncu değil, ona taşınan topu "yüzde 50'den yüksek bir oranla" kaleye gönderilebilecek bir forvet havası veriyor.

Stancu'nun Arges Pitesti'den, Romanya 2. lig takımlarından Dacia Moevi takımı ile imzalamış olmuş olduğu sözleşmesinde, kazancının oynadığı dakkika başına 1 dolar olması da gerçekten futbolda az görülebilecek bir şey. Kariyerindeki sıçramayı Steau takımı transferi ile yapmış olan bu arkadaşa Hagi çok güveniyor, ama Romanya basını Stancu'nun bu güveni karşılayabileceğine inanmıyor.

Kendisini keşfeden antrenörlerden biri olan Ianoveschi, Stancu'nun oyunundan değil, narin karakterinden dolayı "kedi" lakabını kapmış olduğunu söylemiş. Umarız futbola gelince Recep İvedik misali agresif bir yaklaşımı vardır da beş milyon Euro'da çöpe gitmiş olmaz. Hagi dışında herkesin Stancu hakkında çok büyük şüpheleri var.

Stancu ise kendi açıklamasıyla, "kedi" lakabının sebebinin, kale önünde topu bir kedinin fareyi bekliyor gibi beklenmesinden dolayı olduğunu belitrmiş.

Aslansın Be Kewell, Arda Sende Aslancık.




Galatasaray yonetiminin ve Hagi'nin onu istememesine rağmen Kewell hala ilk yarıda Galatasaray'ın en iyi oyuncusu idi. Neymiş efendim çok sakatlanıyormuş da, hastaymış da bilmem ne, Hagi'de Culio'yu alıp, inceden inceden Kewell'a "artık senin gitme zamanın geldi" mesajını vermeye çalışıyor. Culio, Kewell'ın tırnağı olamaz, nitekim kupada oynanan Antalya ve stadyum açılış maçında oynadığı Ajax maçları da bunu göstermiş oldu. Kewell bir kere karakteri ile, profesyönelliği ile, sahada duruşu ile bambaşka bir oyuncu. Galatasaray'da henüz daha 3. sezonu olmasına rağmen Galatasaray tarihinde altın harflerle adı yazılı olacak bir yabancımız. Taraftarın sevgilisi, kendisi de Galatasaray'ın sevgilisi, en basit futbolcumuzun bile geri çevireceği çok düşük bir para ile Galatasaray'da oynamaya devam ediyor, takımımızın yabancılarının elinin tersi ile iteceği bir rakkama Galatasaray'da kalma kararı olması, onu seyicilerin gönlüne tekrar kazıdı. Her maç en çok koşan, en çok çalışan, en çok terleyen ve en hırslı oyunu oynana kişi. Kalitesi kesinlikle tartışılmaz. Hagi aklınca, Adnan Sezgin politikası izleyip "kendi adamlarını" klübe iliştirip, klüptekileri dışarı itmek istiyor. Kewell'ın numarasını daha durumu belli olmadan Cana'ya veren yönetimimiz acaba yaptıkları bu hareketi hala doğru buluyor mu. Kewell'ın numarasını ancak Kewell kalitesinde bir adam taşır, Lorik Cana değil.

Kewell Galatasaray yönetimi ve teknik ekibince istenmiyoriken Avusturalya'da attığı gollerle önplana çıkıyor, hala Asya'da düzenlenen kupanın en etkili oyuncularından biri olarak gösteriliyor. Hindistan'a attığı gol binbir jeneriğe sığar! Uluslararası tarih ve futbol istatistiği kurumunca, Kewell kendi bölgesi olan Okyanusya'nın hala en popüler oyuncusu. Ne diyeceksiniz bunun için Hagi ve Adnanlar? Okyanusya demek Cahill demek, Takahara demek, Honda demek, Tanaka demek, Bresciano demek sizlerin beğenmediği Kewell futbolu en üst seviyede oynayan bu oyunculardan daha popüler bir adam!

Arda'da aynı kurumun Avrupa istatistiklerinde Ronaldo'nun ardından 3. olmuş. Nasıl böyle olmuş anlamadım. Adam ligin ilk yarısı hiç bir performans göstermedi, sadece sevgilisi ve sosyal faaliyetleri ile ortaya çıktı, demek ki ona inanan çok. Bizde ona çok inandık, ama bize sırtını döndü, şimdi geri geldi... Umarım aklını başına alıp geri dönmüştür. Sen bu takımın kaptanı isen, senin taktığın bandı zamanında kolunda Bülent, Metin Oktay, Turgay Şeren gibi adamlar ve halen senin teknik direktörün olan Tugay takmışsa sende onların izinden gideceksin. Şımarmayacaksın, dik başlı olacaksın. Arda hala genç sayılabilir, her fırsatta Avrupa'da oynamak istediğini dile getiriyor, ama o zaman daha iyi bir performans sergilemesi gerektiğinin herhalde farkında değil.

Polat Kuzu Mu? Aslan Mı?




Adnan Polat bugun adeta kameralar karşısında adeta bir politik lidermiş gibi çıkıp çok ciddi ve sert açıklamalarda bulundu. Kendisi Galatasaray'ın başkanı olduğu için kuvvetli ve sert bir mizaçla eleştiri ve yorumlarda bulundu.

İlk değindiği konu Ocak Ayındaki yoğunluğu idi. Yoğunluğun sebebi stadyum olsa gerek, geldiğinden beri adeta saplantısı olmuş durumdaki stad projesi üzerinde çok çalıştığını söylemiş, ara transferede pek zaman ayırdığını sanmıyorum.... Zaten ayırmasına gerek yok ki arkasında sapasağlam bir Adnan Sezgin var. En gözde, en etkili transferlerde daima imza atıyor ne de olsa. Polat herhalde Ocak ayında çoğu zamanını stadyuma çağıracağı insanlar listesini hazırlamakla geçirmiştir, istediğini çağırmış, istemediğini çağırmamıştır.

Bu arada hayatı boyunca hiç siyasete karışmadığınıda söylemişt, yanılmıyorsam kendisi bir partiden adaylığını koyumuştu zamanında. Neyse benim işim burada transfer politikası dışındaki politikaları incelemek veya eleştirmek değil, burada Galatasaray'ı daha doğrusu yönetimi ve futbolcuları eleştiriyoruz.

47 senedir Ali Sami Yen tribünlerinde maç izleyerek büyüdüğünü söylemiş, ve fakat ne hikmetse o 47 sene maç izlediği stadın ismini unuttu gitti, yeni stadyumumuza son anda bir ALİ SAMİ YEN SPOR KOMPLEKSİ adı ekledi. Kompleks dediğinizin içerisinde sadece bir stadyum ve bir otopark olmaz. Orada bir çok faaliyet alanı olur. Ne zaman stadyumun yanına basketbol sahası dikersin o zaman oraya kompleks diyebilirsin. Adını son anda hatırlayıp, stadyum açılışına 24 saat kala Aslantepe'nin-ki hala o muhitin adı Seyrantepe olarak kaldı, adı ALİ SAMİ YEN SPOR KOMPLEKSİDİR açıklamalarını yaptı. Bir tv programındada tellerin üzerinden zıplayarak maça geldiğini anlattı ama o telleri aşıp, başkan olup, protokol tribününde yerini alınca, günümüzün maçları "tellerden atlayıp" seyredenlerini ne kadar çabuk unuttu, ve sadece "davetli" misafirleri çağırdı taraftarın nice zamandır beklediği, taraftara nice zamandır anlattığı TT Arena Stadına.

Galatasaray'ın siyasetin üstünde olduğunu söyleyen Polat, "siyasetin üstü" derken "siaysi" kişilerden bir çok kere özür dilemeyide ihmal etmedi. Utanmasa stada başbakanın adını verecekti. Bir tribüne de TOKI başkanının adı. Neyse politikaya girmeyelim. Kendisi de insanların protesto haklarını istedikleri gibi kullanabileceğini söyledi, fakat protesto ardından "protestocuları" pardon "provakatörleri" stada almayacağını da ekledi. Yine kendi yalanında kavruldun be Adnan.

Elindeki 6 projeden bahsedip duruyorsun. Bir tanesi bitti, geriye kaldı 5. Stadı yaptın tamam, ama bu stadı kendin yapmışssın, ve en çok sen uğraşmışsın gibi pazarlama. Bu stada GS'de son 10 yıl içerisinde başkanlık yapmış bütün isimlerin emeği var. Senin şansına, başkanlığın dönemine denk geldi.

TOKI başkanının kendisini arayıp özür dilediğini de ekledi basın açıklamasına. TOKI başkanı "yanlış anlaşıldığını" söylemiş, yani "yanlış kelime" kullandığını pek kabullenemedi herhalde. Canaydın eski dostumdur dedikten sonra, koskoca Özhan Canaydın'ı yaptığı açıklamalarla küçültüğünün farkında mıydı? Oturduğu koltuk önemli bir koltuk, o koltukta oturan adamın "kendini bilmiş" ve "olgun" olması gerekir. Ay özür dilerim TOKI başkanı umarım kırılmadınız...

Başbakan'ın Seyrantepe'de Galatasaray'ın 1 Allah kuruş parası yoktur kelimesi üzerine bir laf söylemedin Polat. Galatasaray'ın 1 kuruş değil, 300-400 milyon parası var o stadyumda. Bunu söylesene Polat! Hani politikadan büyüktü Galatasaray. Görülen o ki politika 2, Galatasaray 0, yani maglupsun, yani küçük düşmüşsün. Ay basbakanım özür dilerim umarım kırmadım sizide.

İdari yapılanmada çok büyük adımlar atıldığını söyledi Polat. Gördük adımları, işini en başarılı şekilde yapan Haldun Üstünel ve Cemal Özgörkey'i istifa ettirdin, her şeyi Adnan Sezgin'in eline bıraktın. O da ne yaptı... her şeyi çarçur etti. Sadece bu sezon da Adnan Sezgin'in Galatasaray'a verdiği zararı hesaplayalım mı? Ali Turan, Serdar Özkan, Misimovic, Musa Çağıran, M. Batdal, Insua ve Pino. Topla bakalım bunlara verilen paraları ne edecek. Neymiş Keita'yı satmış para getirmiş, ya adamın daha taksitleri bitmeden kulüpten gönderildi, Elano'dan edilen zarar 5 milyon euro. Ya bu oyuncuların senelik alacaklarını yazmıyorum bile. İdari yapılanmaymış...mış.

Tüzüğü kendince düzenlemiş, Riva'nın ruhsatını almış, şirket birleşimine imza atmış, gelir-gider düzenlemesi yapacakmış. Gelir-gider düzenlemesinde ne kadar büyük adımlar attığın Adnan Sezgin'in yaptıklarından anlaşılıyor... bayağı düzelmiş. Geçen sene 1 adama 7 milyon veren, diğerine 8 veren kulüp bu sene 3-5 anca veriyor. Ne transferlere ne paralar harcadınız... Al sana gelir gider, basit hesap, elano 8'e geldi, 2'ye gitti. Senelik alacaklarınıdan feragat etmiş de bilmem ne, geçen sene verilenler ne oldu? Aaaa bri de Adnan Sezgin'in seyahat masrafları var, onun giderlerine karşı geliri ne oldu? Cana oldu, Pino oldu, bir de Misimovic oldu.

Riva'daki arsa 200 milyonlara çıkmış! E madem bu kadar kıymetli arazi enden yatırımcı yok? Ya da var da bizim de haberimiz yok? Bulduğu en ufak araziye bile çok-katlı binalar diken müteahhitden bol ne var memlekette?

Şirket birleşmesi oldu da... eee? Ne olduğu veya olacağı henüz belli değil.

Futbolun kendisinin en iyi bildiği iş olduğunu söyledi Adnan Bey. Ya hakkikaten çok iyi biliyormuşsun ya. Bu takıma en başarısız sezonunu geçiren Rijkaard'a sezon sonunda gönderseydin ya! Futboldan anlayan adamalr alıp sahaya koysaydın ya. İyi adamları yönetecek doğru teknik direktörü sahaya koysaydın ya. Bir teknik direktörün Cana'yı stoper yapar, digeri Aydın'ı futbolcudan sayıp kadroya katar, garip garip adamların transferlerine onay verir. Futbolun sen nesini biliyorsun? Haa bak belki iyi futbol oynuyorsundur o kadarını bilemem, ama en iyi bildiğim iş deme. Kewell gibi oyuncuya zar zor ikna oldun da tekrar imza attırdın, bakınca ilk yarının en başarılı oyuncusu! Bir de onun üzerine kuma getirir gibi Culio'yu getiriyorsun. Önliberoya transfer yapmıyorsun sezon başından beri, sağ beke adam almıyorsun. Sen futbolun nesinden anlıyorsun? Profesyönel futbol mu oynadın?En iyi bildiğin iş futbol olsa futbolcu ya da teknik direktör olurdun. Futbol yöneticiliğindende anlamadığın belli. İyi bir futbol yöneticisi takımına katılan adamları iyice izler ve onay verir, senin gibi her gelene ok demez. Ya da sen sadece kulüp başkanlığı yapacaksın, futbolu anlayanlara teslim edeceksin. Böyle tek isim Haldun Üstünel'di onu gönderdin, yerine Adnan Sezgin geldi, Adnan Sezgin'in nasıl İstanbulspor'a koşa koşa gittiğini biliyoruz, İstanbulspor nerede? Bilmem nerede.. Sen biliyormusun?

Mualefete kızıyor bir de. Mualefet senden iyisini yapacağını vaad ediyor çünkü sen en kötüsünü yaptın. Seninle birlikte çalışmış adamları almışsın karşına, yanına Adnan Sezgin'i oturtmuşsun, ona buna "istifa" çağrısı yapıyorsun.

Bir de Galatasaray başkanı aslandır diyorsun. Sen kendini aslanmı görüyorsun? O zaman kükresene sinema kapatıp, sakat sakat açılışlara katılanö taraftarına sırtını donen kaptanına, kükresene takım içerisinde sürekli sarı kart gören Cana'na, kükresene kendini gece klüplerine atan Barış'ına, Ufuk'una, kükresene ağzında sakızını cak cak çiğnerken disiplinsiz tavırlar takınan Colin Kazım'a, kükresene hiç bir şey beceremeyen sağlık ekibine, kükresene Rijkaard'dan farklı performans çizmeyen Hagi'ne, kükresene değneklerle gece kulübüne giden Baros'una. Senin tek yaptığın kuzu gibi melemek, Arda gitMEEE, Baros gitMEE, Hagi gitMEEE, Servet gitMEEE....

Stancu'dan Bir Demet

Kedi lakaplı Stancu'dan Aslan olur mu?


Ben attığı gollerin hiç birinden kendi yaratıcılığından bir eser görmedim, arkadaşları topu taşımış, o da doğru yerde olduğundan golü atmış. Forvet demek yanlış olur, forvet dediğin pozisyonunu kendi yaratır. Stancu santrafor, yani sen topu taşıyacaksın da o atacak. Peki ama topu Stancu'ya kim taşıyacak? Ayhan mı? Barış mı? Yeteneği kilosu ile azalan Arda mı? Etkisiz ortaları ve koşularıya Aydın ve Sabri ikilisi mi? Yeni 3.78 milyon Euro'luk adamımız Yekta mı? Sadece kendi kendine şut istatistiği yaratan Pino mu? Bunları belki yapabilecek bir isim var sadece, o da Kewell, haaa bir de yeni model Kewell olacağını ümit ederek aldıkları Culio. Sol kanattan da başka yerden atak yapamıyoruz zaten... Eminim o kadar boş kale görse golü Sabri'de atar.... M. Batdal'da.... Hala bu mevkiie pozisyon yaratacak adamlar alınmadı. İnsan sağ kanada oyuncu bakar!


Bir de videoyu izleyip kararı siz verin...

Bu video youtube'dan alınmıştır.

Zapata'nin Halleri

Videolar fanatik.com.tr ve youtube'dan alinmistir.

3.75 MILLION EURO MAN




1970'lerin sonlarina dogru Amerika'da 6 Million Dollar Man diye bir dizi vardi. Dizinin konusu, eski bir astronot olan Steve Austin olumcul bir kaza gecirir, bu kaza sonrasinda hukumetin OSI isimli, hedefi biyonik adami yaratmak olan bir gizli servisi, Steve Austin'i onarmaya, ve biyoniklestirmeye calisir. Bu biyoniklestirme islemi 6 milyon dolar tutar, Steve Austin'de biyonik guclere sahip bir gizli ajan olarak calisir.

Steve Austin'in ozellikleri, sag kolunun, her iki bacaginin, sol gozunun biyonik implanlarla yerlestirilmistir. Bu biyoniklesme sonucu 100 km ile kosabilen, sol gozu 20:1 oraninda zoom yapabilen ve kizilotesi gorebilen bir kisi olur, tabii kuvvetlenirde. Steve'in uzerinde OSI amblemi olan kipkirmizi bir esofman takimi vardi, kosar kosar dururdu. Dizinin posterinde Steve abimizin resmi, ve arkasinda sari bir taban uzerinde yer alan kirmizi hedef isareti vardi (kabaca cizmeye calistim ama pek olmadi sanki, mazur gorun...).

Galatasaray'imizdada bunlardan bu biyonik insanlardan bir tane oldu. Tabii bizimki 6 milyon Dolar degil, teknoloji ilerledigi icin 3.75 milyon euro, yani 5 miyon dolara falan geliyor. Bizimkinin adi Yekta Kurtulus. Gelcek vaad eden bir oyuncu olarak aniliyor, ama kendisi 25 yasinda.

Acaba Yekta'ninda biyonik gucleri varmi mesela sut cektigi bacagi ve ayagi biyonik mi. Onunda hizi 100 km'ye kadar cikabiliyor mu. Frikik atarken biyonik gozu ile kose secip, biyonik bacagi ile secmis oldugu noktaya topu gonderebiliyor mu. Bu tip ozellikleri yoksa 3.75 milyon Euro nasil oluyor? Mehmet Topal gibi biyonik otesi adam Valencia 5 milyon Euro'dan fazla para vermiyor, biz Topal'dan sadece 1 yas kucuk olan, milli takima sadece 1 kez- o da hazirlik maci icin cagirilmis adama bu parayi veriyoruz.

3.75 milyon Euro'yu versen Pino yerine cok daha verimli bir kanat/forvet oyuncusu alirdin, ayni paraya eminim gayet iyi bir kaleci ve defans oyuncusuda alabilirdin. Ama sen ne yaptin? Gecen sezon 1 kurus etmeyecek adamlara milyonlari sactin, bu sezon da ne oldu.... Tranfer butcesi iyiden iyiye kisildi, bedava adamlar pesinde kosmaya basladik! Biz siradan bir Yunanistan veya Rusya klup takimi degiliz Adnanlar! Biz Galatasaray'iz! Ama sizin yonetiminizle Galatasaray her gun bir harfini kayip ediyor! Yakinda adini da silersiniz.

Eksik Zapata* ile Performans Zor....



*Zapata: Ispanyolca ayakkabi demek.

Galatasaray'in sezon basindan beri cekmis olgugu en büyük sıkıntılardan biri kalesindeki eksikti. Yıllardır kendini kanıtlayamamış Aykut ile "gelecek vaad eden" Ufuk bir türlü Galatasaray kalecisinden beklenen istikrarı sağlayamadılar, yaptıkları hataların sayısı yok. Aykut her ne kadar Ufuk'dan daha istikrarlı bir kaleci olsada Hagi ve Rijkaard nedense Ufuk'u ön planda tuttu. Ufuk'da ancak bir üzerine bir kaleci geleceğini öğrendiği zaman iyi performans sergilemeye başladı. Kalecisiz futbol oynamak, tek ayakkabı ile futbol oynamaya benzer, yani top sürerken de, şut çekerkende, orta yaparkende topallarsın. Nitekim bizdede böyle oldu, alın işte sonuç ortada.

Adnanlarda bedava bir zapata* bulduklari anda onu alip, Galatasaray'in topalligini engellemek icin aldilar takima giydirdiler. Zapata Steau Bukres'de tartisilmaz bir performans gostermisti, Zapata nasil bir kaleci sorurunu herhalde en iyi yeni transferimiz olan Stancu cevaplar. Tabii bu kalecinin sezon basinda kontratinin fesedilmis olmasi da insanin icine bir suphe atmiyor degil.

Bakalim, henuz klupten resmi bir aciklama gelmedi, ama gazeteler Stancu, Zapata ve Yekta'nin imzalarinin bugun ogleden sonra atilacagini soyluyorlar. Geriye on libro transferi kaldi, transfer sezonun bitmesine de 1 haftadan az bir zaman kaldi. Iddiasinia girermisiniz onlibero alinmazsa,Polat'a hani onlibero dendigi zaman 'biz oraya yerli Yekta'yi aldik" diyecek.

Bakalim... Biz taraftar umitle spor sayfalarini zorlamaya devam edecegiz.

Thursday, January 20, 2011

Hagi'nin Gelişi Romanya'ya Yaradı....




Hagi'nin Romanya'da 25 yaş altında oynayan çok iyi forvetler var açıklamasından sonra, forvet arayışında olan Galatasaray gözünün Cluj'dan Traore ve Steau Bükreş'den Stancu'ya yoğunlaştığı belli oldu. Her iki isimde genç ve yetenekli isimler. Romanya milli takımına da yeni yeni girmeye başlayan 23 yaşındaki Bogdan Steau Bükreş'de bulunduğu süreç içerisinde 72 maç oynamış ve 32 gol atmış. Başarılı bir performans sergilmeiş, tabii bu rakkam 80 maçta 50 gol atmış Baros'un yanında hi. bir sey degil.5,6 milyon Euro artı gelecekteki transferinin %30 paına anlaşılmış Steau ile gibi dedikodular var. Takımımızın forvet eksikliğini giderecek bir isim olur mu bilemiyorum. Bakalım Stancu BOGDAN bir oyuncu mu değil mi.

Gazetelerde fotoğraflarla Galatasaray'a gelmiş olduğu kesinleşen Stancu, Steau'nun Antalya kampından ayrılmıs ve Istanbul'a yola koyulmus. Galatasaray'ın Romanya'dan yapmış olduğu, Zapata ile de kesin anlaşılmış ise 3. oyuncu olacak Stancu, Hagi'nin felişi Romenlere yaradı. Romanya ligi son senelerde Cluj, Unirea Urziceni ve Steau Bükreş ile yükselişte.

YEKTA Ayhan ve Barış'dan KURTULUŞ'umuz Olabilir Mi?





Ara transfer dönemine bri kaç hafta kala Galatasaray'ın adı Kasımpaşalı Yekta Kutuluş ile anılmaya başlandı. Yekta milli maç aday kadrosuna çağrıldığından beri ilgileri üzerine çekmiş bri oyuncu. Çok genç değil ama takıma katkılı olabilecek bir isim. Özellikle adı Galatasaray'la anılmaya başlandığı sıralarda Galatasaray'ın Kasımpasa ile oynadığı maçta Yekta'yı izledim fakat ben Yekta'yı özel bir futbolcu olarak görmedim. Tabii milli takım kadrosuna da öyle sıradan bir oyuncu çağırılmaz. Yekta'ya karşılık yazılıp çizilenler M. Batdal artı 5 milyon Euro'luk bir teklifdi, tabii bu inandırıcı olmayan haberin doğru olmadığı bugün radyolara konuşan Kasımpaşalı yöneticinin "Yekta'ya karşılık bir miktar para ve GS Altyapısından bir oyuncu alacağız" açıklamasıydı. Tabii ilk olarak bu "miktarın" ne kadar olduğu çok önemli, bir de her şey bir yana altyapıdan verilecek oyuncunun kim olacağı çok önemli. Ümit ediyorum ki bu isim Serdar Eyilik olmaz.

Tabii Yekta'nın transferinin Galatasaray'a en büyük müjdesi, ortasahada Barış, ve Ayhan'dan kurtulacak olması. Yekta Ayhan ve Barış'dan KURTULUŞumuz olabilir... Artık sol bekten devşirme Hakan Balta ve sağbekten devşirme Sabri'de normal yerlerinde oynarlar.

Wednesday, January 19, 2011

TERBIYESIZ!




Galatasaray Antalyaspor maçı sırasında takım arkadaşı Radeljic'e "Kazım'a dirsek at" diyen zihniyet olan Antalyasporlu Sedat Ağçay terbiyesizini kınıyorum. Geçtiğimiz senelerde kasıtlı olarak sert giren Antalyaspor takımı ile Galatasaray arasında "kasıtlı sert oynamak" hususunda bilhassa Yalçın Ayhan'ı önplana alan tartışmanın ne kadar doğru olduğunu bir kez daha görüyoruz. Yalçın Ayhan ayıklanan futbolcular arasında yerini aldı ve gönderildi.

Şifo Mehmet çok iyi bir profesyönel, çok terbiyeli bir insan ama takımındaki terbiyesizleri ayıklaması gerekiyor.

Salı Sallandı mı Polat?




Adnan Polat Pazar günü yaptığı "Salı'ya herhalde bir transferimiz belli olur" sözünü tabiiki tutmadı yine. Ya da Adnan Sezgin beceriksizliğinden dolayı Salı'ya bitirmesi gereken transferi bitiremedi. Bizler Traore, Formica, Marica, Mutu, Zapata veya Romero, Biglia falan gibi isimlerini okumak üzere internetteki spor sayfalarını her 5 dk'da bir yenilerken, yine 24 saatimiz boşa geçti. Galatasaray'da değişen hiç bir şey yok.

Kemal Sunal'ın bir filminden bir alıntı yapalım, herhalde Polat "Salı olsun" dedi, Sezgin'de "SALI SALLANIR" dedi. Resimde başındaki kasketle veya filmin adıyla Adnanlara gönderme yapmıyorum yanlış anlaşılmasın.

Bakalım Çarşamba'da çarşafa dolanacak mı...

Antalya'nın SıcağıTembelleştirmiş Olacak...




Dün akşam oynanan Türkiye Kupası mücadelesinde Galatasaray, Antalyaspor karşısına yokluklardan dolayı bol eksikli bir takım ile çıktı. Pino'nun yerinde Aydın, Kewell'ın yerinde Culio, Forvet mevkiinde Colin Kazım, Neill yerinede Cana yer aldı. Bu ilk 11 belki ilk görüşte iyi gibi gözüküyor olabilir, AMA ortasahada bir Ayhan'ınız varsa ön uca İbrahimovic'i bile koysanız takım işlemez. Bir de bu Ayhan'ın bir yanına topu ayağına her alışında çalıma giren birArda, ve sağbek mevkiinden devşirme ortasaha oyuncusu olmuş Sabri'yi koyarsanız takım iyice tekler.

Dün akşam gördük ki sabırsızlıkla beklediğimiz Arda, futbol oynamadığı süre içerisinde, futbol topunu çok özlemiş, ve ayağına aldıkça pas vermek istemiyor. Yersiz şut çekiyor, müsait oyuncular varken pas atmak yerine çalım atıyor. Bir de çok kilo vermiş, kilo vermiş ama kendisinde bir hızlanma söz konusu değil. Arda bu futbolunu oynamaya devam ederse, kendi hayallerini keni futboluyla yok edecektir. Culio olmasa neredeyse top taşıyamayacaktık sol kanattan. Hakan Balta zaten kendini iyice kayıp etmiş. Solda SIFIR. Ayhan yaşlanmış ve yavaşlamış, artık mantıksız paslarının yanına bir de mantıksız top taşımaları eklenmiş, O göğüsle kaleciye vereceğini zannettiği pas neydi öyle? Vah vah bizim halimize. Herkes ayrı bir anormal.

Defansta Cana gayet iyi bir performans sergiledi, fakat yaptığı tek hata az daha gol olacaktı. Servet'inde hatırlarız sağdan kaptırığı top yüzünden yediğimiz golleri. Bazen futbolcular kendi limitlerini çok zorluyor, kendilerini olduklarından yetenekli zannediyorlar.

Colin Kazım zaten olsa da olur olmasada. Tek işi dışarı attığı şutlardan sonra kafasını tutmak. Hiç bir etkinliği yok. Hagi... Forvete koy Anıl'ı sağ kanada koy Colin Kazım'ı. Adam iyi bir oyuncu değil ama yani yerinde daha verimli olacaktır.

Galatasaray hazırlık dönemi içinde üzerine bir şey eklememiş. Bir tek yeni transfer Culio çabalıyor, onunda çabaları genelde sadece kendini yormakla sonuçllanıyor. Şutları fena değil, ama kardeşim sen şut çekmekten ziyade top taşımak için alınmadın mı? Biraz şut çekeceğine top taşı. Tek başına takımı sırtlayabilecek kapasitede bir oyuncu zaten değil, 2 milyon Euro'yada bundan iyisi gelmezdi zaten. Adam çabalıyor, benim gözümde yine maçın en iyi adamıydı.

Ufuk kaleciliği öğrenmiş sanırım. Hiç bir topu sektirmedi, yan toplarda başarılıydı. Tipk Türk futbolcusu işte, ancak pozisyonu tehdit altındayken oynamaya başlıyor. Ufuk'cum iyi oynadın ama yeterli değilsin, zaten Polat'da kendi ağzıyla kaleci geleceğini söyledi.

Bu takıma takviye yapmadan bir şey olmaz. Salı dedin... Ne oldu Polat... Günlerden Çarşamba! Bugün de muhtemelen transfer olmaz. POLAT BU HAFTA LIG BASLIYOR BILIYORSUN!

Tuesday, January 18, 2011

Aksam Antalya'da Gunes Tutulması Bekleniyor (?)...



Bu akşam Türkiye Kupası'nda Galatasaray'ımızın saat 20:00'de Antalyaspor ile maçı var. Pardon Medical Park Antalyaspor. Hatırlarsınız geçen sene bizi kupadan eleyen takım Antalyaspor'du, kupayı bırakalım ligde bile bize karşı 2 senedir inanılmaz bir performans sergiliyorlar. Ah keşke bu maçtada kalelerinde Ömer olsa da ah ona bir gününü göstersek! Geçtiğimiz sene bizi eleyen takımdan öcümüzü almamız lazım. Hem Galatasaray'ın bu sezon Türkiye Kupası'na yüklenmesi ve mümkünse kazanması lazım ki seneye Avrupa'da boy gösterebilelim.

Neill, Kewell, Baros, M. Batdal, Pino ve Çağlar sakat. Bu demektir ki Neill'ın yerini Cana, Keweıı'ın yerini Culio, Baros'un yerini Colin Kazım alacak, ve muhtemelen ileri üçlünün sağ tarafında Pino yerine Aydın oynayacak. Ah Aydın... Güneşin Anlatya'yı aydınlattığı gibi, sende bu gece Galatasaray'ı Aydınlatsan... Ama imkansız... Maalesef sen o kadar iyi bir oyuncu değilsin. Çağlar'ın yerine de Insua oynayacaktır. M. Batdal'ın yokluğu yokluk sayılmaz ama forvet eksiğini geretiği zaman tamamlayacak isim Anıl olacaktır. Anıl'da herhalde Ajax karşısında kaçırdığı golden sonra biraz forma kaybı korkusu halindedi, fırsat verildiği zaman kendini göstermesi lazım.

Ajax maçının en etkili üç ismi Arda, Cana ve (maalesef) Colin Kazım bu maçta etkili bir oyun sağlar, umarım Culio'da onlara destek olur ve sahadan galip çıkarız.

Sadece 1 puan yetecek ama hazır sahaya çıkmışken maçı kazanıp gelsek daha iyi olur.

Sizce Üçün Kaçını Alırız?



Galatasaray taraftarı Adnan Polat'ın Pazar aksamı bir Tv programında yaptığı transfer açıklamarından sonra, eminim spor sayfalarıa girip, sayfayı her 10 dk'da bir yenilemekten yorulmuştur. En son yazılanlara göre Galatasaray forvet arayışında üç oyuncuya inmiş, Adnan Sezgin bu oyuncular ve kulüpleri ile süreki irtibal halindeymiş. Bu isimler Cluj'da oynayan ve geleceğin yıldızı olacak bir isim olarak anılan Traore, Ajax'ın Fas asıllı Hollandalı ve çok başarılı forveti El Hamdoui, ve Stuttgart'ın istikrarsız forvet oyuncusu Marica.

Tabii bu transferde en büyük sıkıntı, Adnan Polat'ın başka bir açıklaması. Kendisi yeni gelebilecek oyuncuya ancan 1.5 Milyon Euro verebileceklerini açıklamıştı. 1.5 Milyon Euro'ya ancak sıradan bir forvet oyuncusu alınabilir. Bu yazılan isimler arasında tahmin ediyorum ki en düşük maliyetli olan Traore olacaktır. Bilirsiniz hem zencileri seven rakiplerimizde mevcut.

Sayfaları "yenilemeye" devam...

Biglia Anderlecht'i Galatasaray'a Tercih Etti.




Bugun transferi olacagi sanilan oyunculardan bir tanesini eleyebiliriz, Lucas Biglia. Onlibero arayislari icindeyken her caldigimiz kapidan donuyor olmamiz tamami ile Adnan Sezgin'in beceriksizligi ile ilintili. Tabii takimimizin sadece adi Galatasaray diye kimse gelecek degil, Adnanlar yonetime geldiginden beri Avrupa'da Galatasaray adi duyulmaz oldu, az kaldi unutulacak. Bir de transfer edeceginiz oyuncu size, "ligdeki durumunuz nasil?" diye bir soru sordugundan ona "Su anda dokuzuncuyuz ama Turkiye Kupasi'nda istikrarli gidiyoruz" diye bir cevap verdigin zaman o oyuncu gelmez kardesim.

Dusunun ki Avrupa'nin en basit liglerinden biri olan Belcika'nin zamaninda Turkiye'ye geldigi zaman ayaklari titreyen takimi Anderlecht'in bile oyunculari Galatasaray'a gelmiyorlar. Anderlecht dedigimiz varsa yoksa bir Bursaspor eder, bir Galatasaray etmez.

Biglia tahmini bosa cikinca geriye kalan isimler... Formica, Zapata, Traore, Romero, Mutu, Marica kaldi... Bunlardan hangileri gelir? Bence bir tek bedava oldugu icin Zapata gelir.

Monday, January 17, 2011

Bakalim kim gelecek.




Adnan Polat pazar aksami katilmis oldugu bir spor programinda Sali gunu buyuk bir ihtimalle bir transferin bitecegini acikladi. Bunun yani sira 3 tane transfer olacagini, ve bunlardan birinin kaleci olacagini da duyurdu. Bugun Sali gunu oldu, henuz aciklanan bir isim yok, aciklanacak olan bir isim de olacagini sanmiyorum gun icerisinde ama biz yine iyimser taraftar olalim ve birinin gelecegine inanalim. Gazetelerde yazilan cizilen isimler cok. En cok uzerinde durulan isimler ise Zapata, Romero, Marica, Formica, Biglia, ve Mutu. Sizce bu isimlerden birisi bugun Galatasaryli olur mu? Bu isimler arasinda Galatasaray'a en yakin olan en azindan bugunluk Zapata gibi duruyor, gerek Polat'in kaleci alacagiz demesi gerekse Zapata'nin bedava olmasi bu transferin olasiligini arttiriyor. Hem kacar mi... `bedava mal baldan tatlidir` mantigi ile ilerleyen yonetimimiz Zapata gibi bir maden bulmus birakir mi..

Peki yerli transferlerde durum nedir? Onuda bir ogrensek Polat...

Sunday, January 16, 2011

Bu Takimi Kimse Oynatamaz.





Cem Yilmaz'in TT Arena acilsiini ele alan reklamini hepimiz cok buyuk bir zevkle izledik. Gercekten ince espirileri ile rekmali adeta bir skec gibi hazirlamis. Hani reklamin sonunda Ayhan'in "sen futboldan bek anlamiyorsun galiba" lafi uzerine vurdugu iki top kaleye gidiyor, ve ardinda "saha zaten oynatiyor" diyor ya... Iste o oyle olmuyor.

Dunku maca baktigimiz zaman ortada adeta iki kor-topal takimin mucadelesini izledik. Ajax icin sadece bir hazirlik maci olan macn, Galatasaray icin anlaminin cok daha buyuk olmasi gerkeiyordu. Gorkemli acilis toreninin ardindan oynan bu mac bir cok seyircinin de mac bitmeden sahayi terk etmesine yol acti.

Acilis toreni gercekten cok guzeldi, isiklar, danscilar, gosteriler, sarkilar her seyi ile kusursuzdu.

Biz maca donelim...

Bunu soyleyecegimi hic dusunmezdim ama macin en iyi oyuncusu Lorik Cana idi sanirim. Stoperde gayet guzel bir performans sergiledi, gercekten hatasiz bir mac cikardi, gayretliydi, her topa yetisti, her mudahalesi yerindeydi. Defanstan oyunu gayet iyi yonlendirdi.

Cana'nin ardindan macin en iyi adami Arda'ydi. Sakatligini uzerinden atmis gibi. Gercekten onunda performansini cok begendim.

Ufuk'da gercekten goz dolduracak bir performans gosterdi. Bir cok basarili kurtarisa imza atti ve hic bir hata yapmadi. Nazar degmesin. Ama herhalde bir maclik performansidir bu.

Colin Kazim ve Culio vasatin uzerine cikamadi, ve maalesef kafamda yine bir soru isareti olustu. Acaba bu adamlar sadece kucuk maclarin adamlari mi dedim kendi kendimne, ardindan dusundum de henuz karamsar olmak icin cok erken.

Macin en kotu ismi Emre Colak ve Ayhan'di. Her ikiside topu oynatan degil, topla oynayan oyuncular, bir cok gereksiz hareketleri ile bir cok top kaptirdilar. Emre Colak'da gormeyeli Messi olmus herhalde, en azindan kendi kafasinda... Herkesi calimlamaya calisiyor, ciliz ciliz sutlar cikariyor, kendine yapilan en ufak mudahalede yerlere yikiliyor. Ayhan ise top kayip etmekt en ideal isim. Hele Sabri'nin verigi pasta bos kaleye atamadigi golden sonra futbolu birakmasi gerektiginin herhalde farkina varmistir.

Ajax'in 23 yas ortalamsi ile ciktigi maca biz ideal onbirimizle ciktik ama o 23 yasindaki Ajax Galatasaray'a oyun oynatmadi. Suarez'in kacirgi gollerde inanilmazdi.

Dun maci izleyen butun Galatasaraylilar herhalde dakkika 60'da falan TV'yi kapamislardir, cunku 60'dan sonra ortaya koyulan oyun gercekten tahamul edilemeyecek derecede yavas ve heyecansizdi. Anil kardesimizde-hani o yildiz ilan ettigimiz kardesimiz de-forvet olmasina ragmen, senelerdir Turkiye'de en iyi hocalardan ders goruyor olmasina ragmen, cok uygun pozisyonda cok kotu bir gol kacirdi. Bunu tekrar ederse onun da sonu Ozgucan, Mulayim ve Cafercan gibi olur.

Saturday, January 15, 2011

Arena Aciliyor Ama Gladyatorler Nerede?



Ve hepimizin bekledigi gun geldi cakti... Neredeyse on yila askin sure gelen stadyum projemiz sonunda kapilarini aciyor. Ozhan Canaydin'in emegi sayesinde yaklasik 10 sene once baslayan stadyum seruveni, vaad edilen zamanin neredeyse 2 kati sure alarak sonuclandi. Eren Talu ve ortaklarinin becremedigi isi, Varyap-Uzunlar ortakligi 1.5 senede bitirdi. Tabii bir kismi yapilmisti, ama gecekondu goruntusunde teslim alinan is basarili bir sekilde bitirildi. Arada TOKI bize kazigini atti, herhalde projenin en pahali kismi olan acilir-kapanir tavani yapmadi, Polat ve yonetimi de bastirip yaptiramadi, neyse saglik olsun, sozde kendi imkanlarimizla yapacakmisiz, kendi imkanimiz olmadigi icin de bu hayalin pesine pek dusmeyelim.

Ilk olarak Barcelona ile acilis maci yapilacak dendi, olmadi, ardindan Ajax'da karar kilindi, ve Ajax'da sagolsun kabul etti. Ajax'a gelene kadar kimbilir ne takimlarin kapisi calindi, ama Galatasaray eski buyuklugunde olmadigi icin bir cok kulup bizleri ters cevirdi herhalde.

Bu stadyumun acilisi ile Adnan Polat'in her basin aciklamasinda agzina adeta tekerleme olmus `TT Arena` kelimesinin yerini bakalim simdi ne alacak. Polat biliyorsunuz hep vaad eder ama hic bir zaman gerceklestiremez. Yoneticiligi boyunca vermis oldugu sozlerin hic birini gerceklestiremeyip, surekli Riva surekli sponsor anlasmalari, ve surekli sirket birlesmesini alet ederek sorulari ortpas etmeye calisti.

Stadin acilisinin Galatasaray taraftarina acik olacagini soyleyip, yaklasan kongrede kendine oy almak amaci ile, kulup uyelerine stadyum acilsii davetiyeler gonderdip taraftari hice saydi ve bir cok kisiyi hayal kirikligina ugratti. 12,000 tane bilet varmis da bu biletlere 200,000 talep olmus-mus-mus.

Stadin daha yol isleri tamamlanmadan acilacak olmasi bugun Istanbul trafiginin kilitleneceginin isareti oluyor. Sezon sonuna kadar bekleseydiniz de, bari onumuzdei sene basinda stadyum tamami, yollari hazir olunca acsaydiniz ne olurdu. Hem bu kadroyu halisahada oynatsan bile fazla, bu adamlari bir okulun bahcesinde betonda oynatacaksin. Hic biri boyle bir stadyumu hak etmiyor. Futbolcularin ciddiyetsizlikleri, taraftarlara sirtlarini donmeleri, oyun icerisindeki isteksizlikleri artik taraftarin da sabrini tasirdi, bugun de uzerine bir trafik tikansin, millet acilisa gelemesin de gorun o zaman senligi. Maca gidecekler metroyu kullansinlar ki en azindan stada girebilecekleri garanti olsun.

Yapilan stadimizin hic bir yerinde Galatasaray yazmamasi, hatta logosunun bile bulunmamasi, bunun uzerine de bu kulubu kurmus olan Ali Sami Yen ismi ile anilmamasi da tamami ile Polat yonetiminin beceriksizligini gosteriyor. Neymis efendim butun kompleksin adi Ali Sami Yen Spor Kompleski olacakmis, kompleks diyorsun da orada sadece bir stadyum var, spor kompleksinin icierisinde basket sahasi, tenis sahasi, ne bileyim havuz falan olur. Muhitin ismi Aslantepe olacakmis-mis, ya birak bu isleri Polat, orasi bildigin Seyrantepe...

Bu aksam oynanacak maca yeni`ozel` tasarlanmis, yeni Kayserispor'dan esinlenmis oldudumuz formamizla cikacakmisiz, bir d bu formayi 175 Tl'ye millete satmaya calisiyorlar, uzerinde neymis efendim TT Arena logosu varmis, sana 90 Tl verdik formalarini aldik, her birini.... Ayni akaryakit idaresi gibisin, formalarin surekli zam halinde. Bir de ozel mac topu olacakmis, uzerinde Arena logosu olan... Ya sagol ya, ne kadar dusuncelisin Polat. O topa logo vurdurmayi dusununceye kadar, bu `kompleks` dedigin yere bir Ali Sami Yen heykeli diktir, stadin cevresini bir sari-kirmizi yaptir.

Polat utanmasa stadi ben yaptim diyecek... Stadyumumuzun acilisi icin kesinlikle yonetime mutesekkir falan degilim, tamami ile ilk adimi atan Ozhan Canaydin'in eseridir. Tamami ile insaati zamaninda bitiren sirketin eseridir.

Bu satdyum umarim Galatasaray icin yeni bir baslangic olur, ama top oynamaya ligin 2. yarisinda baslarsan vay haline... Lig 8. sinin stadina bak be ne guzel olmus degil mi!

Peki stadimiza `arena` yakistirmasini yaptik, peki bu arenadaki gladyatorlerin arasinda sezon basindan beri eksik olanlar var nerede? Herhalde Colin Kazim dun aksam sarhos olmustur, Arda sinema kapatmisir, Baris, Ufuk'la gece kulubunden daha yeni cikmistir, Pino FIFA oynayip gercek hayatta yakalamaya calistigi sut ortalamasini yakalamaya calisiyordur, Hagi herhalde yeniden kovacak bir futbolcu dusunuyordur, Adnan Sezgin yurtdisinda nerede bedava 3. sinif adam varsa onun pesinde kosuyordur, Gokhan Zan muhtemelen hastanededir, Servet belki okula gitmistir, Baros'da muhtemelen sakat sakat dans etmistir ayagi sistiginden yuruyemiyordur, Lorik Cana hirsindan yerleri dovuyordur, Sabri'de duzgun orta yapmayi ogrenmek icin youtube'dan video izliyordur, saglik ekibimiz yine hic bir sey yapmiyordur... Bakalim Arena'da bizi neler bekliyor olacak...