Sunday, October 3, 2010

"Servet"siz Olur "Zan"netti Rijkaard...







Rijkaard'in mac oncesi Servet'i ilk 18'e almamasinindan kotu ruzgarlar esmeye basladi Galatasaray'da, arindan Rijkaard'in babasinin vefati ile kulup bir kez daha sarsildi, bunun uzerin Karabuk'de alinan 2-1'lik yenilgi kulubu iyice cokertti.

Rijkaard'in babasinin vefatindan elbetet taraftar olarak hepimiz huzun duyuyoruz, Hollanda'ya gitmeyip takiminin basinda kalmasini da takdir ediyoruz, fakat artik Rijkaard'in hatalari iyice bariz olmaya basladi. Karabuk gibi felaket bir zemine sahip olan bir stadyumda oyunu 10 numarali oyuncu uzerine kurulu bir sekilde oynayamazsiniz.

Misimovic'i yerlere goklere sigdiramadilar transfer ederken, ama oynamis oldugu macların bırınde bir olumlu hareketini goren oldu mu? Hayır olmadı. Lincoln ve Elano geldiği zaman alışacakları söyleniyordu, 1-2 maç daha sabredelim dedik ama gördük ki olmadı, oyuncunun kimyası takımına ilk maçta uymuyorsa o oyuncudan kulübe bir yarar gelmez. Misimovic'de sahada kuvvetsiz, üşengeç ve tembel bir görüntü çizdi, ne beklenen pasları atabildi, ne beklenen şutları, oysa ki Wolfsburg'da adeta orkestra şefi gibi takımını yönlendiriyordu. Olmayınca olmuyor. Şimdi çıkın bakalı bu 8 milyon Euro'luk zararın altından Adnanlar (senelik ücretini saymıyorum). Hiç üzerine titrenecek bir oyuncu olduğunu da düşünmüyorum.

Peki ya Insua? Ne Hakan Balta'dan farkı nedir? Daha mı çok atağa destek veriyor? Hayır. Daha mı çok top kesiyor? Hayır. Daha mı iyi orta yapıyor? Hayır. Liverpool bu adamın nesini beğennmiş, almış ve oynatmış anlayamadım.

Lorik Cana ve Pino hakkında zaten konuşmayacağım çünkü üzerlerine cümle sarfedecek oyuncular olduklarını dahi düşünmüyorum. Lorik Cana ilk yarıda oyundan alındı, yerine beceriksiz Aydın girdi. Bir takımda Aydın kurtarıcı olsun, oyuna hareket getirsin diye oyuna alınıyorsa, o takımın durumu vahim demektir.

Pino ayağına gelen her topu ezdi. Zaten sahada bozuk, savunmacıların onu savunmasına dahi gerek kalmadı, çünkü çimler gerekli müdahalelerde bulundu. Yanına her yaklaşıldığında kendini yere atıp faul bekledi, tipik Latin Amerikalı futbolcu. Takıma bir katısı olmamasını bırakın, kendine bir hayrı yok ki. Pino'nun üzerinde formamızı gördüğümüz zaman gerçekten sinirden köpürüyorum. Hani menajer bize kakaladı acaba bu adamı? Alacağın adamı hiç mi izlemezsin be kardeşim, hiç mi referanslarıyla görüşmezsin. Neyine güvendin de aldın adama, hemde 3 milyon Euro vererek ve 3 seneliğine anlaşarak. Hadi bakalım çıkart elinden çıkartabiliyorsun bu adamı. Bank Asya ligi takımları bile almaz bu adamı, onları bırakın kendi memleketinin takımları dahi görmek istemez bu yeteneksiz adamı. Biz getirdik ona Galatasaray forması giydirdik! Yazıklar olsun size Adnanlar! Bu kulübe nasıl böyle oyuncuları layık görüyorsunuuz?

Bir de şansa gol atttı golünden başka takıma hiç bir katkısı olmayan Barış Özbek var ya! Nasıl böyle kötü bir oyuncu kulüpte barındırılıyor anlamıyorum. Tek yaptığı iş sarı kart görmek, saçına jöleleri sürüp sahada kendini yerden yere atmak, bütün yere atlamaları da numaran yani mücadelesinden değil.

Kaleye koyduğumuz Ufuk'un bir korkuluktan farkı yok. Kendini ilk geldiği sezon İstanbul alemlerine bıraktı sonra toparlayamadı, oysa Manisa'da ne kadar iyi performans göstermişti. Kaleye gelen her topta yüreğim ağzıma geliyor. Hadi ilk gol penaltı ona bir şey demeyeceğin, peki ya 2. gol! O nasıl bir baraj kurmaktır, o nasıl topa hamle yapmaktır? Sen kendine kaleci mi diyorsun? Kalenin ortasına bir ağaç diksek sende çok top kurtarır.

Gelelim Gökhan Zan'a. Sahanın en kötü ve en etkisiz oyuncusu. Herhalde Türkiye'nin gelmiş geçmiş en kötü ve en dayanıksız stoperi. Hala milli takıma çağırılıyor... Sebebini anlamış değilim. Kaplumbağa koysanız ondan hızlı defans yapar, ondan iyi adam savunur. Bir stoper her seferinde uzun gelen topu nasıl kaçırır? O kadar etkisiz ki. Zaten üfleseniz sakatlanıyor. Bir de üstelik Servet yerine ilk 11'e alnıyor! Pes valla Rijkaard.

S. Kurtuluş Gökhan Zan'ın bek versyonu. Bu kadar genç bir adam nasıl bu kadar yavaş olabiliyor anlamadım. Sanki yavaş çekimde hareket ediyor, adım attığını sanıyorsunuz ama olduğu yerde duruyor, hangi fizik kanunlarına uyarak hareket ettiğini anlamak zor. İleri çıksa geri yetişemiyor, geri de kalsa ileriye yardımcı olamıyor, zaten önünde Pino oynuyor yani daha kötü bir kanat ikilisi olamazdı.

Lucas Neill'da yanında Servet olmayınca patladı zaten. Çok yavaş, artık refleksleri vücudunu bırakıp gitmiş. Penaltıya sebep olan hareketini 10 hakemden 9'u penaltı olarak değerlendirmez ama işte Aytekin Durmaz penaltı diyor. Önündeki önliberolar etkisiz olunca kendi başına ta en geriden oyun kurmayı deniyor, ama gönderdiği bütün uzun topları rakip kapıyor. Yerine giren Ali Turan'da futbol oynamadığı 6 ayda futbolu iyice unutmuş, ona nasıl müdafa yapılacağını, nasıl top sürüleceğini, nasıl pas vereceğini, ve nasıl orta yapacağını sıfırdan öğretmek lazım. Adam olur diye ümitliydim ama zaten sarkı-kırmızı, bej ve pembe forma altına mavi renk krampon giyen bir adamdan ne beklenir ki... İşte anca bu kadar beklenir.

Öne koymuşlar Kewell'ı sürekli ona uzun top gönderiyorlar, "Kewell alsın da o ne yapacağını bilir" mantelitesi ile işleyen bir takımımız var. Adam ne yapsın tek başına! Gelmiş 30 küsür yaşına hala sahada Ayhan'la beraber en çok mücadele eden adam.

Bir de maç sonrası Rijkaard'ın Servet'le ilgili yaptığı "milli maç olduğu için onu dinlendirmek istedik" açıklaması yok mu aman Allah'ım! Hayatımda daha boş bir açıklama görmedim. Anladığım kadarı ile Server'de her milli Türk futbolcusu gibi şımarmaya ve teknik direktörüne karşı gelmeye başladı ama saha dışında yaşanan polemiklerin sahaya yansıtılmaması lazım. İddia ediyorum ki Servet oynamış olsa Emenike'yi dozer gibi ezer geçerdi, elleriyle kollarıyla adeta onu döver topu da vermezdi. Rijkaard, ilk 11'indedki Neill, Kewell Avusturalya milli takımında direk oynayan adamalr, her ikiside milli takımlarının kaptanları, Misimovic Bosna milli takımının ilk 11'inin beyni kaptanı, Lorik Cana'da milli takımının hem kaptanı hem ilk 11 oyuncusu, sonradan oyuna giren Sabri milli takımın daimi oyuncusu. Bir daha ki açıklamanda önce düşün sonra açıklama yap. Canın yanıyor farkındayız, eleştirmek istemiyoruz ama hatalarında bu kadar açık olmasın.

Karabük'ün almış olduğu Cernat, Misimovic'in yarısı kadar bir kariyere sahip değil,muhtemelen bonservisi Misimovic'in 3'de 1'i kadardır. Fakat Misimovic'in tozunu attı. Şut çekti, arapas verdi, ortayaptı, çalım attı, yeri geldi top çaldı yani bir 10 numaranın yapması gereken her şeyi ve fazlasını yaptı, takımın beyni dediğin adam sürekli çalışacak! Öyle durduğun yerde ellerin belinde takıma katkı sağlayamazsın.

En ilerideki Emenike hem Gökhan Zan'ın hem Ali Turan'ın tozunu attı. Her topu onlardan çaldı, her seferinde onları çalımladı ve hep tehlike yarattı. İşleyen demir ışıldar deriz ya DÇ Karabük'de ışıl ışıl. Kalecisinden, defansına, defansından, önliberosuna, önliberosundan ortasahasına, ortasahasından forvetine, forvetinden yedek oyuncusuna gerçekten bir fabrika gibi nizami işleyen bir takım Karabük. Daha çok can yakacağa benziyorlar.

Adnan Polat, Adnan Sezgın ve Rijkaard! Bu takım sizin eseriniz! Ne hale getirdiniz koskoca Galatasaray'ı!